SEKTÖREL

Ömer Görener
Banvit A.Ş.

Dünya Soya ve Mısır Fiyatları Yükseldi

Beyaz et sektörünün en önemli sorunu, Türkiye'deki hammadde fiyatlarının ciddi oranlarda yüksek olmasıdır.Dünyada da son zamanlarda hammadde fiyatlarında bir yükselme var. Soya yüzde 70, mısır yüzde 20 oranında zamlandı. Dünya borsalarında mısırın fiyatı 90 dolarlardan125 dolarlara geldi. Türkiye'de ise soya fiyatları ise 230 dolardan 430 dolara dayandı.Bu durum, son zamanlarda dünyada artan ekonomik aktiviteden kaynaklanıyor.. Dünyada, ekonomik aktivite açısından iki tane dikkat edilmesi gereken merkez var.Bunlardan biri, Amerika'nın iç ekonomisinin gittikçe hareketleniyor olması, diğeri de Çin'in inanılmaz yükselişi. Bizdeki soya fiyatlarının yükselmesinin yegane sebebi,Çin'dir. Çin'in alıma geçmesiyle soya fiyatları inanılmaz bir yükselişe geçti. Bir-bir buçuk yıl evvel, Houston'dan tonu 13-15 dolara tahıl getirebiliyorduk. Bugün nakliyedeki bu rakam 60 dolara dayanmış durumda. Bu da dökme yük gemilerinin daha fazla Çin'de ve Pasifik Okyanusunda, demir-çelik taşıyor olmasından kaynaklanıyor.

Çin piyasayı kızıştırdı

Çin'in bu aktivitesi, dünya piyasalarına fiyatların yükselmesi olarak yansıyor. Türkiye'de mısır 125 dolar değil, maalesef. Türkiye'de mısır yaklaşık 280 doların da üzerinde. Bu çok yanlış bir politika. Taban fiyatı ile ürünü desteklemeye kalkarsanız, bunun sıkıntısını sanayici ve tüketici çeker. Çiftçinin cebine para girer. Devlet direkt sübvansiyon yapmadığı için aradan kendini çeker. Bunu tamamen, sanayiciye ve tüketiciye yüklemiştir. Ben, çiftçinin desteklenmesinden yanayım. Ama dünyada nasıl destekleniyorsa, öyle desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Örneğin, AB'nin bütçesinin yarısı tarım desteğine. Diğer yarısı da bürokratların maaşlarına gider. AB'de inanılmaz bir bürokrasi var. Biz, bürokrasiden yana sürekli şikayet ediyoruz ama AB'ye girdiğimizde çok daha fazla dertleneceğimizi de unutmayalım.

AB, önce serbest piyasa koşullarıyla tarım ürünlerinin fiyatının oluşmasını bekliyor. Ondan sonra ne kadar desteklemek istiyorlarsa, çiftçi başına kimisinin arazisine göre kimisine limitli bir şekilde destek veriliyor. Dolayısıyla destek, direkt olarak çiftçinin cebine giriyor. Bizim de bu şekilde çiftçiye destek verebilmemiz, çiftçiye verilen desteği tüketicinin ve sanayicinin sırtından çekmemiz lazım. Gümrüklerle ilgili uygulamaların bir standarda oturtulması ve bu standarttan herkesin yararlanabilmesi lazım. Direkt destekleme sistemine Türkiye geçmekte fakat bütün bu bütçe açıklarının yamanması konusunda IMF ile olan konuşmaların ışığında kolay kolay geçebileceklerini tahmin etmiyorum. Taban fiyat uygulamalarının daha da devam edip, bu yükün tüketicinin ve sanayicinin sırtında devam edeceğini tahmin etmekteyim.

 
Kendinizi Mail listemize ekleyin sitemiz ve sektörle ilgili gelişmelerden sizide haberdar edelim.

 

SEKTÖREL

>> İtalyanlar ve Türkler Adana'da buluştu

>> Dünya soya ve mısır fiyatları yükseldi

>> Mersin'de 3. yaş meyve ve sebze sempozyumu

>> Çilekte 18 yıllık deneyim

>> Devlerin gözü gıda sektöründe

>> Buğday hasadının önemi

>> New Holland Kervanı

>> Kavgaya değil, iş yapmaya geldik

>> Massey Ferguson

  ANA SAYFAYA DÖN
 

Copyright©1996-2000 Cine-Tarım A.Ş. Her hakkı saklıdır.
Cine-Tarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.