GÜNDEM
Zir.
Yük. Müh. Suat KALFA
Adana Soya Üreticileri Birliği Bşk.
22
kurum, kuruluş ve üretici birliğinden Başbakan R. Tayyip Erdoğan'a
açık mektup
Türkiye'de soya ve diğer yağlı
tohum politikaları
Sayın Başbakanımız,
Uluslararası sosyal ve ekonomik ilişkilerin artması, ideolojik
ve siyasi bloklara dayalı kutuplaşmanın ortadan kalkması, küreselleşme
adlı yeni bir dünya düzenini ortaya çıkarmıştır.
Türk Tarımı açısından küreselleşme, tarım politikalarının oluşumu
için dikkate alınması gereken önemli bir ölçüttür.
Bilindiği üzere ülkemizde tarımsal istihdam oranı %39 olup, oldukça
yüksek bir düzeydedir. Bu oran ABD'de %2.8 ve Avrupa Birliği'nde
%5.0'dır. Tarımın GSMH'daki payı ülkemizde %14 iken, ABD %1.7
ve Avrupa Birliği'nde %1.9 seviyelerindedir. İşletme genişliği
ise ABD'de 180 ha ve Avrupa Birliği'nde 22.0 ha iken ülkemizde
sadece 5.9 ha'dır.
Sayın Başbakanımız,
Devletler her konuda olduğu gibi tarımda da politikalar üretmek
ve alternatifler yaratmak mecburiyetindedirler. Politikalar ne
kadar doğru planlanırsa planlansın, hukuki tabana ve finansman
kaynaklarına sahip olmadıkça yaşayamazlar .
Bununla beraber politikaları uygulayan ilgili bakanlık ve organizasyonlarının
yapısal ve işlevsel açıdan bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarına
cevap vermesi gerekmektedir.
Tarım Bakanlığı'nın uluslararası dış ticaret politikalarını ve
dünyadaki günlük gelişmeleri takip edememesi, değişikliklere,
hızlı ve zamanında karşı tedbirlerin geliştirememesi, arzu edilmesine
rağmen koordinasyon görevini yerine getirememesi, soya ve diğer
yağlı tohumlu bitkiler politikalarında, yetki eksikliği ve dağınıklığı
uluslararası ticaret zaafları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ülkemizde üretilebilir olmasına rağmen 2003 yılı itibariyle 1.3
milyon ton soya 1.2 milyon ton mısır 600 bin ton ayçiçeği, 800
bin ton pamuk, 40 bin ton kolza ithal eden ülke haline getirilmiştir.
Dış ticaret yanlışları nedeniylede yağlı tohumların ithali için,
toplam 831 milyon dolar ödenmiş, yağlı tohumların en önemlisi
olan soya ve soyalı ürünler ithalatına ise 383.735.341 dolar bedel
ödenmiştir. Bu oldukça üzücü bir durumdur.
Sayın Başbakanımız,
Dünya Ticaret Örgütünün haksız sınırlamalarına rağmen, ulusal
üretimi koruyacak sınırlı imkanlar vardır. Ancak, bakanlık tarım
politikaları çifte standart ve çelişki içindedir. Şeker ve karbonhidrat
kaynaklı ürünlerde gümrük korumaları uygulanırken, katma değeri
yüksek ve sanayi ürünü olan yağlı tohumlarda maksimum %20'ler
civarlarında olan GATT taahhütleri dahi uygulanmamaktadır.
Örneğin soya GATT taahhüdü %21.4 iken GV'si %0 olarak uygulanmakta
üreticiler haksız rekabete karşı, korumasız bırakılmaktadır.
Tarımsal üretimlerimiz birim alandan elde edilen ürün açısından
bazı ürünlerde dünya ortalamasından yüksek, bazı ürünlerde dünya
ortalaması ve civarındadır. Ancak, girdi maliyetlerinin çok yüksek
oluşu Türk tarımında her türlü (girdi, fiyat, alım garantisi,
kredi vs.) destek ve sübvansiyonların kaldırılması, buna karşın
rakip ürünlerin hem girdi sübvansiyonu, hem ürün desteklemesi,
hem de depolama yardımı alması serbest rekabet sistemlerinin işletilememesinin
ve ulusal üretimin tehlikeye girmesinin başlıca sebebi olarak
görülmektedir.
Uzun yıllar ihmale uğrayan Türk tarımının, medeni ülkelerin oluşturduğu,
ortak akıl ve kurallarından uzak politikalarla idare edilemediği,
bir yere varılmadığı ve varılamayacağı açıktır.
Ülkemiz, üretim politikaları yeni bir vizyona kavuşturulmalı,
kıt kaynakların israfı önlenerek katma değeri yüksek üretimler
teşvik edilmelidir. Üretimde tercih üretim fazlası olan siyasi
sebeplerle oldukça ağır bedeller ödenen ürünlere değil, bitkisel
üretim açığı olan soya, ayçiçeği, mısır, pamuk, kolza gibi ürünlere
kaydırılmalıdır.
Soya çağımızın önemli yağlı tohumu olarak kabul edilmektedir.
Dünyada üretim ve tüketim trendi en yüksek bitki soyadır. Türkiye'nin
ekolojisi 5 milyon ton soya yetiştirmeye elverişlidir.Türkiye
2003 yılında 1.3 milyon ton soya ve ürünleri ithalatı için 385
milyon dolar ödemiştir. Türkiye'nin 2010 soya ihtiyacı 3 milyon
tondur. Ödenecek bedel Türk çiftçisine kalmalıdır. Türkiye'de
14 milyon insan kronik açlık çekmektedir. En iyi bitkisel protein
kaynağı soyadır.
Gelişmiş ülkeler soya ve yağlı tohumlardan biyo-dizel üretimine
büyük önem vermektedirler. Ülkemiz, 5 milyon ton soya, 10 milyon
ton kolza üretilebilirse tüm enerji (biyo-dizel) ihtiyacı karşılanmış
olacaktır. Bahse konu üretimle 300 bin aile için işsizlik, ve
göç konusu çözülecektir.
Tarım politikaları güçlü finans ve desteğe ihtiyaç duyarlar.
Destekleme ve yön verme politikaları orta ve uzun vadede sonuç
verdiği için “devletin kararlı, iktidarların bilgili olması gerekmektedir.”
Bu güne kadar uygulanan politikalarla gelinen noktada önemli
sorunlar ve yetersizlikler olduğuna göre radikal politika değişikliklerinin
cesaretle yapılması büyük önem arz etmektedir.
Koordinasyon ;
Suat Kalfa Adana Soya Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
Reşatbey Mah. Av Mahmut Eroğlu sok. Tunalıgil ap. Kat 1 Daire
6 Seyhan /ADANA
Telefonlar 0532. 241. 66. 41 0.322.454.17.01-0322. 454.17.05
Fax 0322.454.16.15
|