GÜNDEM

 
Üretici, Buğday Hasadına İthalatın Gölgesinde Başlıyor

Dünyada stratejik ürün olarak kabul edilen buğdayın önemi son yıllarda daha da artmaya başladı. Özellikle açlık ve yoksulluğun yaygınlaşması ile dünyada buğday üreten ülkeler bu ürüne daha fazla önem vermeye başladılar.
Dünyada buğdaya verilen önem artarken Türkiye bu sektörü kendi elleriyle boğmaya çalışıyor. Bakınız, iki hafta sonra Adana'da 2003 ürünü buğdayın hasadı başlayacak, ama aynı Türkiye'nin limanlarındaki gemilerden ithal buğday boşaltılıyor. Bu kadarına pes doğrusu, böyle bir çelişki, böyle bir tarım politikası ancak Türkiye'de olabilir.
Oysa ki, Türkiye, buğday üretiminde normal şartlarda kendi kendine yeterli ülke. Ancak bazı yıllar doğa şartlarındaki olumsuzluklar, bazı yıllar uygulanan tarım politikalarına bağlı olarak Türkiye buğday ithal ediyor. Son yıllarda kaliteli buğday ithalatı yerine ithalatın iç piyasayı "terbiye edici" bir araç olarak kullanılması endişe vericidir.
Bu ay sonunda Adana ve yöresinde buğday hasadı başlayacak. Buğdayı üreticiden satın alacak "piyasa aktörleri" hazırlıklarını tamamladılar. Aracı-komisyoncu-tüccar ve sanayici olarak adlandırılan "piyasa aktörleri" buğday fiyatının belirlenmesinde etkin rol oynuyorlar. Diğer ürünlerde olduğu gibi buğday üreticisi de örgütsüz ve güçsüz olduğu için fiyatların belirlenmesinde etkili olamıyorlar. Üstelik te üretim yapmak için büyük borç altına girdikleri için buğdayını çok kısa zamanda paraya çevirmek zorundalar. Dolayısıyla üreticinin buğdayı kısa sayılacak bir sürede piyasa aktörlerinin eline geçecek. Tam da bu dönemde bir yandan buğday ithal ediliyor, bir yandan da fiyatlar aşağı çekiliyor. Bu oyun yeni değil, yıllardır oynanıyor.
Fiyatlardaki gelişime bakıldığında üreticinin buğdayı üzerinden nasıl bir spekülasyon yapıldığı çok daha iyi anlaşılacaktır.
Geçen yıl haziranda üreticiden ortalama 220 bin liradan buğday alındı. Bazı bölgelerde 180 bin liraya bazılarında 250 bin liraya buğday alıcı buldu. Toprak Mahsülleri Ofisi'nin ortalama fiyatı 230 bin lira oldu.
Hasad dönemi yaklaşık 2 ay sürdü ve üreticinin elindeki buğday piyasa aktörlerinin eline geçtikten sonraki fiyat gelişimine bakalım.
Temmuz 2002'de Anadolu kırmızı sert buğdayın fiyatı ortalama 270 bin liraya yükseldi. Bir ay sonra 300 bin liraya, daha sonra 350 bin liraya çıktı. Bazı borsalarda 400 bin lirayı gördü. Bu ilk artış dalgasında spekülatörler ellerindeki buğdayın bir bölümünü yüksek fiyatlarla sattılar. Eylül, ekim ve kasım aylarında "ithalat yapılacak" sözleri ile fiyatlar 300-350 bin lirada seyretti. Bu dönemde kısmen güçlü olan ve elinde buğday bulunan üreticiler ellerindeki son ürünü de piyasaya çıkardılar. 2003 yılına girerken fiyatlar tekrar 400 bin lirayı gördü. Bu dönemde ise "savaş çıkacak" spekülasyonu ile fiyatlar tekrar yükseltilmeye başlandı. Bu yükselmeden de spekülatörler kazançlı çıktı. Bu yılın mart ve nisan aylarında buğday fiyatları 400 bin liranın üzerine ulaştı. Polatlı Ticaret Borsası'nda 445 bin liraya kadar yükseldi. Buğday ithal izni verilmesine rağmen fiyatlarda büyük bir düşüş olmadı. Zaten bu dönemde yapılan ithalatın gerekçesi iç piyasada yeterince buğday olmaması değildi. Amaç yeni sezon öncesinde iç piyasadaki üreticiyi ithal buğday ile "terbiye etmekti".
Bu günlerde buğday fiyatlarının düşüş ek trendine girdiğini görüyoruz. Buğday fiyatları şu sıralar 300 bin lira ile 380 bin lira arasında değişiyor. Ay sonuna kadar muhtemelen fiyatlar 300 bin liranın altına çekilerek yeni sezonda üreticinin buğdayı en düşük fiyattan alınacak. Bu yeni bir gelişme değil. Aslında son yıllarda sık sık oynanan bu oyun.
Bu yıl bu senaryo çok daha kolay sahneye konulacak. Çünkü Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) daha da güçsüzleştirildi. Geçen yıl sadece 750 bin ton buğday alan TMO'nun elinde bir miktarda stok vardı ve zor da olsa piyasanın regülasyonunu yapmaya çalıştı. Bu sene TMO'nun bu görevi yapması da giderek zorlaşıyor.
Türkiye ve Avrupa'daki hububat piyasalarını en iyi izleyen ve bu konuda yaptığı bilimsel çalışmalarıyla tanınan Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın, hasadına başlanacak yeni ürün buğdaya verilecek fiyatın geçen yılki fiyatların üzerinde olmayacağının ilk işaretlerinin verildiğini dile getiriyor. Geçen yılki fiyatla üreticiden buğday alımının üreticiyi üretim yapamaz duruma iteceğini, fiyatların yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Günaydın, ithalat konusundaki endişelerini ise şöyle dile getiriyor: "Bu yıl 400 bin ton buğday ithal edildi. Türkiye geçmişte de buğday ithal etti. Ama temel politika kaliteli buğdayın ithalatıydı. Bu sene yapılan ithalat ise piyasada alıcıları "içerden az buğday alırım, geri kalan ihtiyacımı ithalatla karşılarım" alışkanlığına sevkederse bu sektörün sonu olur."
Türkiye'de buğday konusunda spekülasyon yapanlar arasında faizsiz bankacılık yapan finans kuruluşları başrolü oynamaktadırlar. AKP hükümetinin bu kesime şirin görünmek için spekülasyonlara sesiz kalması üreticileri daha fazla sıkıntıya sokacak ve dünyada stratejik olarak adlandırılan buğdayda Türkiye dışa bağımlı hale gelecektir.

 

 
Kendinizi Mail listemize ekleyin sitemiz ve sektörle ilgili gelişmelerden sizide haberdar edelim.

 

GÜNDEM

>> Çiftçiye destek paketi çıktı

>> GAP'ta ürün deseni değişecek

>> Üretici, buğday hasadına ithalatın gölgesinde başlıyor

>> Tütünde fiyasko

>> Zeytin ağaçlarında "solgunluk" tehlikesi

>> Yeni AB üyelerinden ilk darbeyi zeytinde yedik

>> Mısırın paydaşları biraraya geldi

>>
Sistemden şikayetçiyiz

>> Destekleme primleri belirlendi

>> Dünya tarımından biz de binde 7 pay alıyoruz

>> Türk kirazı dünya pazarında




 

ANA SAYFAYA DÖN
 


Copyright©1996-2000 Cine-Tarım A.Ş. Her hakkı saklıdır.
Cine-Tarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.