SEKTÖREL
Aromatik
Bitki Nane
Takım: Tubiflorales
Familya: Lamiaceae
Kökeni ve yayılışı:
Anavatanının, Orta Avrupa ve Asya olduğu belirtilen nane, çok
çeşitlilik gösterir ve geniş bir yayılış alanına sahiptir. Çoğunlukla
Avrupa ve Asya'da yayılan 90 kadar türü bulunmaktadır. Ülkemizde
ise 7 türe ait 12 takson yayılış göstermektedir. Ilıman iklimlerde,
bu türler. M. Pulegium, M. Arvensis, M. Aguatica, M. Piperita,
M. Longifolia, M. Suaveolens, M. Spicata'dır. Bunlardan M. Longifolia,
M. Rotundifolia, M. Pulegium, M. Aquatica, Batı Anadolu'da yayılmıştır.
(Öztürk, Seçmen, Pirdal-1991) ılıman iklimlerde, Amerika, Avrupa
ve Asya'da tarımı yapılır. Kaynak ülkeler: ABD, Yugoslavya, Mısır,
Fas, Macaristan, Bulgaristan, İspanya, Almanya, Romanya, Arjantin,
Meksika, Brezilya, İngiltere, Polonya, Yunanistan'dır. M. Arvensis
ise özellikle Japonya'da yetiştirilir. Kaynak ülkeleri: Çin, Japonya,
Brezilya, Güney Afrika, Tayvan, Arjantin.
Nane, çok eski bir kültür bitkisidir. İngiltere'de botanikçi John
Ray'ın (1921) tavsiyelerinden sonra, tıbbi bitkiler arasına girmiştir.
Kullanılan kısmı:
Nanenin; yaprakları, çiçekli dalları ile yapraklarından elde edilen
uçucu yağı kullanılır.
Faydalanma yönleri:
Nane eskiden beri mutfakta, kızartmalarda, çorbalarda, salatalarda
ve birçok yemeklerde; iştah açıcı, çeşni ve lezzet verici olarak
kullanılmaktadır. Bu amaçla memleketimizin her yerinde halkımız
evlerinin bahçelerinde, saksılarda, az da olsa nane yetiştirmektedir.
Kuduz köpeklerinin ısırmasında, arı sokmasında tedavi edici olarak
ayrıca, kokusundan faydalanılarak fare ve güve gibi hayvanların
zararlarını önlemede kullanıldığı belirtilmektedir. (İlisulu'dan
Arslan - 1975)
Günümüzde, nanenin halk ilacı olarak kullanımına devam edilmektedir.
Esas önemi; antiseptik, anaztezik, serinletici, ferahlatıcı, yatıştırıcı,
gaz söktürücü bulantı kesici özelliklerinin olmasıdır. İshale
karşı da etkilidir. Nane esansı, kuvvetli bir zehir ise de günde
az miktarda birkaç damla alınırsa, mide ağrısına, buluntılara
iyi gelir. Birçok ilaçların yapımında, şekercilik, dişmacunu,
ciklet, sabun, parfümeri sanayinde ham madde olarak kullanılır.
Nanenin uçucu yağı, ülkemizde limon uçucu yağından sonra en çok
kullanılan bir yağdır. Henüz ülkemizde ithal edilmektedir. Çünkü,
elde edilmesi şu anda mümkün değildir. Yıllık ithalatımız, 200-3600
kg arasındadır. (1952-1961)
Nane, çay gibi kaynatıldığında hıçkırığı keser. Suyu, sirke ile
içildiğinde kan tükürmeyi keser. Akrep sokmalarında yakısı yara
üzerine konursa ve ayrıca'da çiğnenirse hasta iyileşir. Taze yaprakları
yenildiğinde solucan düşürür. Kavut ile birlikte merhem yakı yapılırsa
karın tümörünü geçirir. Sert dil, yaprağı ile birkaç defa ovulur
ise sertliği giderir. Yaprağın lapası, basura iyi gelir. Kanın
akmasını durdurur, sarılık hastalığını geçirir. Nane, ezilerek
masaj yapıldığında, dildeki kekemeliği geçirir. (Yıldız- 1983)
Yetiştirilmesi:
İklim ve toprak istekleri:
Nane, mutedil iklimlerde iyi yetişir. Yağışları yeterli ve dağılışının
da iyi olmasını ister. Devamlı bulutlu havalardan çok, güneşli
ve az bulutlu havalardan hoşlanır. Taban suyu yüksek olan yerlerde
ve sulanabilen kurak bölgelerde yetiştirilmesi mümkündür. (İlisulu-
1992)
Nane, pratik olarak her türlü toprakta yetişebilir. Fakat, toprağın
normal düzeyde nem içermesi şarttır. Genellikle kumlu tınlı, kireçce
fakir. , nötr ve zayıf alkali, azotlu, organik maddece iyi durumlu
ve nispeten tuzlu topraklarda yetişmektedir. Çok asitli topraklar,
ekimden önce kireçlenmelidir. Çamurlu topraklar, nane tarımı için
uygun değildir. Nanenin yetişmesi için uygun olan topraklar; soğan
kereviz lahana vb. Sebzelerin yetiştirilmesinde de kullanılan,
iyi drene edilmiş, gübreli topraklardır. Bu topraklar, kuvvetli
ve hızlı gelişmeyi sağlayan besin elementlerini içerirler. Ayrıca;
patates, mısır yetiştirilen kumlu, çakıllı, kuvvetli ve çok verimli
topraklar nane tarımı için uygundur. (Öztürk, Seçmen, Pirdal-
1991)
Ekim- dikim:
Nane, çoğunlukla üç şekilde üretilir: Tohumla üretim, yeraltı
sürgünleriyle üretim, gövde çelikleriyle üretim
Tohumla üretim: Pratikte pek uygulanmayan bir üretim şeklidir.
Hem üretimi zordur, hem de elde edilen nanelerin ayrı yapıda olması
ihtimali fazladır. Tohumla üretim, çoğunluk ıslah çalışmalarında
kullanılan bir yöntemdir. (İLİSULU'DAN 1992)
Üretimi için İzmir'de yapılan denemelerde elde edilen yeşil ve
kuru herba miktarı şöyledir: (ilisulu' dan ceylan 1979)
Yeraltı sürgünleriyle üretim: Nanenin esas üretim şeklidir. Günümüzde
ülkemizde ve dünya'nın birçok ülkesinde bu şekilde üretim yapılmaktadır.
Yukarıda belirtilen ve İzmir'de yapılan üretim denemesi de bu
şekilde yapılmıştır. Yeraltı sürgünlerinin dikimi, ilkbahar'da
veya sonbahar'da yapılır. Bu yeraltı sürgünleri aynı zamanda topraküstü
sürgünlerini de kapsamalıdır. İyi ve istenilen özellikleri kapsayan
nane çeşitlerinden alınan sürgünlü rizom numuneleri, önceden açılmış
çizilere ucu uca gelecek şekilde veya aralıklı olarak yatırılır.
Üstleri, nemli toprakla örtülür veya bol su verilir. Sıra araları
35, 60, 75, 90cm; sıra üzerleri ise 20, 30, 75 cm. Olarak ayarlanır.
Burada, çeşit özelliği, toprağın fizikselve kimyasal yapısı etkilidir.
Derin ve verimli topraklarda aralıklar fazla tutulur. İri bitki
veren çeşitlerde sıra araları geniş tutulur.
Hızlı büyüyerek sıra aralarını çabucak kapatır. Bu durum, çapalama
ve seyreltme ile önlenir. (İLİSULU-1992)
Bakım:
İlk sene sıra araları sık sık çapalanarak, yabancı otların gelişmeleri
önlenir. Taban ve ağır topraklarda ve iyi hazırlanmış tarlalarda
çapa işleri daha da önem kazanır. Eğer sıra aralarının kapanmaması
istenirse, her biçimden sonra sıra araları, kazayağı veya frezelerle
işlenmelidir. Bitki, tarlayı iyice kapattığında, yabancı otlar,
elle yolunmalıdır. Bu taktirde herbisit kullanımı uygundur. Bu
konuda ülkemizde herhangi bir çalışma yapılmamıştır. (İLİSULU-1992)
Nane, büyüme mevsiminde suya ihtiyaç duyar. Çoğunlukla sulanarak
yetiştirilir. Genellikle mayıs'ta ihtiyaca yetecek oranda 1-2
haftalık sürelerle sulama yapılmalıdır. Sulamada yağmurlama sistemi
de kullanılabilir. (ÖZTÜRK, SEÇMEN, PİRDAL-1991)
Ticari gübreler, tüm bölgelerde nane yetiştiricileri tarafından
kullanılır ve genellikle bitki besin maddesince fakir olan topraklarda
uçucu yağ verimini arttırır. Serin ve yağışlı yerlerde genç bitkilerin
verimini artırmak için 4,5 dönüme, 12-24 kg'lık azot verilir.
Gübre, ekim öncesi serpilmelidir. Gübre verilirken stolonlar ike
temas etmemesine dikkat edilmelidir.
Sulamayla nane yetiştirilen kuvvetli ve kumlu topraklarda, 4,5
dönüme genellikle amonyum sülfat veya amonyum nitrat olarak verilen
azotun değeri, 60 kg'dır. Potasyum ve fosforun biri veya her ikiside
toprak analizi sonunda gerektiğinde verilmelidir. (ÖZTÜRK, SEÇMEN,
PİRDAL- 1991)
Hasat:
Nane, genellikle çiçeklenme başlangıcında hasat edilir. Memleketimizde,
nanenin çiçeklenmesine pek müsaade edilmez. Bir yılda 2-3 biçim
yapılır. Toprak seviyesinden birkaç cm yukarıdan biçilir. Ekim
alanının genişliğine göre; orak, tırpan, çayır biçme makinası
ile hasatı yapılır. (İLİSULU-1992)
Çiçeklenme devresinde, nane yağının genellikle daha iyi olduğu
düşünülmektedir. Bitkilerin, fazlaca çiçeğe sahip olduğu zaman,
çiçeklerden elde edilen yağın kalitesi değişir. Çok güneşli uzun
gün ile uzun büyüme mevsimi, erken çiçeklenme ve yüksek yağ verimi
üzerinde etkili olmaktadır. Bu nedenle, böyle yerlerde nane, çiçeğinin
en bol olduğu devrede toplanmalıdır. Soğuk yerlerde ürün toplama,
çiçeklenme başlamadan önce;ılıman yerlerde ise normal olarak temmuz
sonunda başlanmalıdır. Ağustos- eylül aylarının ortasına kadar
devam edebilmektedir. Eğer ürün toplama zamanından önce bitkinin
alt yaprakları dökülürse ürün, erken toplanmalıdır.
Biçimden sonra 1-2 gün kuruyuncaya kadar devam edebilmektedir.
Eğer ürün toplama zamanından önce bitkinin alt yaprakları dökülürse
ürün, erken toplanmalıdır. Fazla yağış üründe yağ miktarını azalttığı
için toplama işlemi, yağışlardan önce yapılmalıdır. Biçimden sonra
1-2 gün kuruyuncaya kadar serili bırakılır. Daha sonra da tırmıkla
toplanır. Eğer çok kurumuş ise elle toplanarak ürün kaybı önlenmelidir.
İki, üç gün kadar kuruduktan sonra taşınmalıdır. (ÖZTÜRK, SEÇMEN,
PİRDAL- 1991)
Muhafaza:
Kurutulmuş nane drogu, kuru, havalanabilir yerlerde, pazarlanıncaya
kadar saklanır. İyi muhafaza edilmeyen nane, nemden dolayı küflenip
bozulur. Ülkemiz, kuru iklim kuşağında bulunduğu için küflenme
ihtimali düşüktür. (İLİSULU -1992)
Pazarlama:
Kuru yaprak halinde veya toz halinde kilo ile veya küçük paketler
veya poşetler içinde firmalar tarafından pazarlanmaktadır.
Nane yağı, birtakım işlemlerle elde edilir. Nane yağı, pazara
çıkarıldığı gibi; parfümeri, ilaç, sabun, diş macunu, gıda sanayiine
pazarlanmaktadır.
Ekonomik önemi:
Nane, ilaç sanayiinde önemli bir yer tutmakta ve çeşitli endüstri
kollarında büyük ölçüde kullanılmaktadır. Özellikle batı Avrupa
ülkelerinde naneye olan ihtiyaç, her geçen gün daha da artmaktadır.
Böylece dünya pazarında daima alıcı bulmaktadır. Böyle büyük alıcılar
bulan nanenin birçok ülkede geniş olarak üretimi yapılmaktadır.
Türkiye'de ise az miktarda üretim yapılmaktadır. (İLİSULU-1992)
Nane ülkemizde ihraç edilen bitkiler arasındadır.
|
SEKTÖREL
>>
Toprağın
kokusu bile değişiyor
>>
Organik
ürün tüketici ile buluşamıyor
>>
Yakın geleceğin ümit vaadeden meyveleri
>>
Seracılığımızın sorunları ve çözüm önerileri
>>
Odunsu bitkilerde aşı uyuşmazlığı
>>
Ceviz yetiştiriciliği
>>
Aromatik bitki nane

ANA
SAYFAYA DÖN

|