SEKTÖREL

Zir. Yük. Müh. Hakan ANAÇ

Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü

 Makarna Sanayi

Toplumların bugünkü gelişmişlik seviyesine ulaşmasında tarım ve özellikle tarıma dayalı sanayi lokomotif sektörlerin başında gelmiştir. Tarıma dayalı sanayi milli gelire katkısı, dış ticaretteki yeri, istihdam ve katma değer yaratması gibi özellikleriyle ülke ekonomisi için büyük önem taşımaktadır. Makarna sanayi tarıma dayalı sanayiler kapsamında un ve unlu mamuller sanayisi içerisinde yer alan en önemli alt sektörlerden biridir.
Makarna tahıl ürünleri içerisinde çok eskiden beri bilinen ve günümüzde de yaygın olarak tüketilen gıdalardan birisidir. Makarna, hammadde olarak sert makarnalık buğday olarak tabir edilen ve çeşit olarak Tiriticum Durum (Ülkemizde bu çeşidin kullanılması zorunludur) ve Tiriticum Aestivum buğdayının sert çeşitlerinden elde edilen irmiğin su ve bazı ilave maddelerle karıştırılıp uygun yöntemlerle kurutulmasıyla elde edilir. Tarihçesi birçok uygarlıkta antik dönemlere kadar uzanan makarnanın M.Ö. 1700'lü yıllarda Çin'de kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca, Roma ve Etrüsk uygarlıklarına ait kalıntılarda ev yapımı makarna yapmaya yarayan aletlere rastlanmıştır (Anonim 2003a). Ülkemizde makarna yapımı ise, bir sanayi kolu olarak 1922 yılında girmesinden önce erişte adıyla tamamıyla ev yapımı olarak üretilmekte idi.

Gıda sanayinin buğdaya dayalı en önemli mamullerinden biri olan makarna, besleyici olması, ucuzluğu, kolay bulunabilmesi, uzun süre depolanabilmesi, katkılı makarna gibi ilave besin maddeleriyle besin değerinin artırıla-bilmesi gibi özellikleriyle de artan nüfusun dengeli ve yeterli beslenmesinde giderek daha ön plana çıkmaktadır. Ekmeklik buğdaya göre daha koyu renkli ve protein açısından daha zengin bir buğday çeşidi olan durum buğdayından üretilen ve vitamin ve mineraller açısından oldukça zengin olan makarna önemli miktarda A, B1, B2 vitamini, kalsiyum potasyum, fosfor ve demir içermektedir. Ayrıca sanılanın aksine kalori oranı oldukça düşük olan makarnanın şişmanlatma riski de yoktur. Bütün bu özelliklerinden dolayı beslenmede önemli bir yeri olan makarna, 1991 yılında A.B.D. Tarım Bakanlığı'nın hazırlamış olduğu bir raporda yer alan sağlıklı beslenme piramidinde de görüldüğü üzere günlük beslenmede en çok alınması gereken besinler arasında yer almaktadır. Piramitte görülen besin gruplarının piramit içerisinde şekil olarak kapladığı alan günlük beslenmede o gruptan alınması gerekli besin miktarını temsil etmektedir (Anonim, 2003a).

Dünya'da Makarna Sanayi
Dünyada makarnaya olan genel talep miktarı, makarnanın sözü edilen özellikle beslenme ve fiyat avantajları, artan dünya nüfusu ve gelişmekte olan ülkelerdeki artan kişisel gelir gibi nedenlerle artmaktadır. 2001 yılı verilerine göre dünya makarna üretimi 9,5 milyon tondur. İtalya 3 milyon ton üretimi ile en önemli üretici ülke konumundadır. İtalya'yı ABD, Brezilya, Rusya Federasyonu, Mısır ve Türkiye izlemiştir.

Dünya makarna dış ticaretine baktığımızda; makarna ihracatında İtalya yaklaşık 1,4 milyon tonluk ihracat miktarı ile ilk sırada yer almakta İtalya'yı sırası ile ABD, Belçika, Tayland ve Kanada izlemektedir. 2,155 milyon tonluk Dünya makarna ithalatı 1.981.046 ton olarak gerçekleşmiş ve bu rakam içinde ABD ilk sırayı alırken onu sırası ile Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve Japonya izlemektedir (Anonim 2003b).

Türkiye'de Makarna Sanayi (Kurulu Kapasite - Üretimin Bölgeler İtibari ile Dağılımı )
Türk gıda sanayinin ilk sektörlerinden birisi olan makarna sanayinin ülkemize girişi Cumhuriyetin ilk yıllarına rastlamaktadır. Daha öncesinde tamamen erişte gibi ev yapımı şeklinde üretilen makarnada 1922 yılında İzmir Bayraklı'da kurulan ilk makarna fabrikasıyla sanayi tipi üretime geçilmiştir. Bu tarihten 1950'lere kadar küçük işletmelerde ve düşük kapasitelerde yapılan üretim yerini 1960'larda yüksek kapasiteli büyük işletmelere devretmiş 1960-1970 arası 10 yıllık süreçte üretim kapasitesi 3 kat artmıştır. 1970'ten sonra modern fabrikaların açılması 1980'lerde de devam etmiş ayrıca mevcut fabrikalarda kapasitelerini genişletmişler ve 1980 yılı itibariyle 250.000 ton'luk üretim kapasitesine ulaşılmıştır. 1990'lı yıllardaki ülke çapındaki ihracata yönelik sanayileşme stratejisi kapsamında ihracattaki canlanma ve iç talebinde birlikte artması sonucu 1997 yılında en yüksek üretim seviyesi gerçekleştirilmiş ve üretim kapasitesi 700.000 ton seviyesine çıkmıştır. Bugün ise irili ufaklı işletmeleriyle 1.000.000 tonluk üretim kapasitesine ulaşılmıştır. Ülkemiz bu miktarda üretim kapasitesi ile dünyanın 5. büyük makarna in bölgeler itibariyle dağılımına bakıldığında makarnalık buğdayın daha çok yetiştirildiği alanlar olan Güneydoğu(%40), Orta Anadolu(%35) ve Batı Anadolu da(%25) yoğun olduğu görülür. Güneydoğu Anadolu'da başta Gaziantep ili gelmekte, Orta Anadolu'da Ankara ve Batı Anadolu'da başta İzmir gelmektedir. Sektörde faaliyet gösteren ve her birinin kurulu kapasitesi 170ton/gün 6 büyük firma sektörün kapasite olarak yarıdan fazlasını oluşturmaktadır (Özden Ç. 2001).

Üretim-Tüketim
Makarna üretimine bakıldığında, Türkiye'de makarna üretimi yıllar itibariyle artış göstermekle birlikte özellikle son yıllarda iç ve dış talepte görülen dalgalanmalar sonucu inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir. Üretimi belirleyici unsurların başında sert durum buğdayının rekoltesi gelmekte ve rekoltenin düşük olduğu yıllarda üretim artışı yavaşlamaktadır (Anonim 2002d). Türkiye'nin makarnalık buğday arzı ise; 1996/97 üretim döneminde 2,650 milyon olan makarnalık buğday arzı 1997 yılındaki üretime bağlı olarak en yüksek seviyesine ulaşmış daha sonraki yıllarda üretimde meydana gelen düşüşlere bağlı olarak 2000/01 üretim döneminde 2,600 milyon tona düşmüştür (Dellal İ., Tunalıoğlu R. 2002).

1998 yılı sonuna kadar yüksek ihracat rakamlarına bağlı olarak 400 bin tonun üzerinde olan makarna üretimi 1999 yılında 360 bin ton civarına düşmüş, izleyen yıllarda bir miktar artarak 2001 yılında 384.047 tona ulaşmıştır. Tablolardan kapasite kullanım oranının üretim ve kurulu kapasite miktarına göre oldukça düşük düzeyde olduğu ve genelde %50'nin altında seyrettiği görülmektedir. İç tüketimin ve ihracat olanaklarının artırılması; bir sanayi sektörü için düşük bir kurulu kapasiteyi ifade eden bu oranın yükseltilmesi ve kapasitenin optimum kullanımı için gereklidir.

Türkiye'de makarna tüketimi ise iç talebe bağlı olarak istikrarlı ve yavaş bir şekilde artmaktadır. 1998 yılından itibaren 2001 yılına kadar %2-2,5 civarında iç talep artış oranı ve yaklaşık 384.000 ton'luk iç tüketim söz konusudur. Bu artan tüketim miktarına karşın kişi başına makarna tüketimi sektörde söz sahibi diğer ülkelerin değerlerinden geri kalmış ve 2001 yılında kişi başına yaklaşık 5 kg civarında gerçekleşmiştir (Anaç H. 2002). Kişi başına tüketimin bölgesel dağılımı incelendiğinde ise; Marmara Bölgesinde kişi başına yıllık ortalama makarna tüketiminin 6.4 kg olduğu onu Ege ve İç Anadolu Bölgesinin izlediği, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ise 3.6 kg olduğu görülmektedir. Bunun nedeni, doğuda makarnaya ikame ürünler olan ev yapımı erişte ve bulgurun tüketiminin yoğunluğudur. Bölgesel bazda son üç yılık tüketim eğilimini incelediğimizde İç Anadolu Bölgesinde tüketimin hızla artış gösterdiği, Akdeniz Bölgesinde ise turizmin etkisiyle catering sektörünün ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde arttığı görülmektedir (Usta H. 2001).

>>>>>>

BU HABERLE İLGİLİ DİĞER GELİŞMELER

Kendinizi Mail listemize ekleyin sitemiz ve sektörle ilgili gelişmelerden sizide haberdar edelim.

 

SEKTÖREL

>> Buğdayın yolculuğu ve form gıda

>> Süne zararlısı

>>
Pamuğun tarihçesi ve çöküşü

>> Seralarda domates yetiştiriciliği

>> Erik yetiştiriciliği

>> Türk Tütüncü'lüğünün dünü, bugünü

>> Çukurova'da Alara Entegre Meyve Üretim Projesi

>> Makarna sanayi

>> Süt ineklerinin kuru dönemde beslenmesi




 

ANA SAYFAYA DÖN
 



İhracat-İthalat
Makarna ihracatımızda; ilk makarna ihracatı-mızın gerçekleştiği 1970 yılından sonra uzun dönemli önemli artışlar kaydedilmiştir. 1970 yılında sadece 13 ton olan ihracat 1980 yılında 169 kat artarak 2.197 ton'a çıkmış, 1980-1990 yılları arasında 6 kat artarak 13.022 ton'a ulaşmıştır (Özden Ç. 2001). Ülkemiz 1994-1997 yılları arasında miktar bazında makarna ihraç eden 3. ülke konumuna gelmiş, ihracatta en önemli yeri alan pişirilmemiş makarna ürünleri ihracatında 1996 ve 1997 yılları itibariyle İtalya ve Çin'den sonra 3. ve 1998 yılı içerisinde de İtalya'dan sonra dünyanın 2. büyük ihracatçısı olmuştur (Anonim 2003c). 1997 yılından sonra ise ihracatta büyük düşüşler yaşanmıştır. Bu düşüşün nedenleri ise; makarna ihracatında önemli pazarlardan biri olan ABD'nin antidamping vergileri uygulaması, AB pazarının uyguladığı ton başına yüksek oranlı vergileme, 1998 yılı ve sonrasında Rusya ve çevre ülkelere olan önemli miktardaki ihracatımızın o yıllarda meydana gelen ve uzun süredir etkisini sürdüren ekonomik kriz olarak sıralanabilir.

Makarna ithalatımız ise sektörün yurtiçi talebi yeterince karşılaması nedeniyle oldukça düşüktür. 2001 yılı itibariyle makarna ihracatımız yaklaşık 375 ton olarak gerçekleşmiştir (Dellal, Tunalıoğlu 2002). Bu düşük miktarda yapılan ithal makarna pahalı olduğu için genelde lüks otel ve lokantalardan talep görmektedir.Toplam makarna ithalatımızın %81'i AB ülkelerinden ve yine toplam rakamın %42,6'sı İtalya'dan gerçekleştirilmektedir. Aynı zamanda bazı İtalyan markalı makarnalar da Türkiye'de üretilmeye başlanmıştır. Yıllar itibariyle küçük miktarlarda yapılan ithalatla sadece ürün çeşitliliği sağlanmıştır (Özden Ç. 2001).

Genel Değerlendirme
Günümüzde toplumsal yaşantımızı olumsuz yönde etkileyen faktörlerin başında hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı gelmektedir. Bu faktörler doğrudan ve dolaylı olarak toplumun günlük yeterli ve dengeli beslenmesini de olumsuz olarak etkilemektedir. Bu sorunun aşılmasında iktisadi önlemlerin yanı sıra dengeli ve yeterli beslenme için daha ekonomik ve yurtiçi kaynaklardan daha kolay elde edilebilir beslenme bileşimlerine yönelmek gereklidir (Anaç H., 2002). Makarna besleyici olması, ucuzluğu, kolay bulunabilmesi, uzun süre depolanabilmesi gibi üstünlükleriyle bu amaçlara ulaşmak için değerlendirilebilecek önemli araçlardan biridir. Ülkemizin mevcut makarna üretim kapasitesi ve tüketim rakamları göz önüne alınırsa kişi başına tüketim rakamlarının sektörde lider olan ülkelerin gerisinde olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca ihracat rakamlarının da istenilen düzeyde olmaması kapasite kullanım oranının bu sektörde oldukça düşük olduğunu göstermektedir. Bu oranı yükseltebilmek için iç tüketimi ve özellikle ihracat olanaklarını artırmak gereklidir. Bu amaca ulaşmada her sanayi dalında olduğu gibi makarna sanayinde mevcut olan sorunların aşılması gereklidir.

Makarna üreticilerinin karşılaştığı sorunlardan bir tanesi, zamanında ve yeterli miktarda kaliteli durum buğdayının temininde yaşanan zorluktur. Ayrıca üretiminde ekmeklik buğdaya göre daha fazla zahmet gerektiren durum buğdayı oranında da azalma meydana gelmektedir. Bu durumda makarna üreticileri hammadde ihtiyacını dışarıdan karşılamak zorunda kalmaktadır. Tohumluk kullanımında ise genellikle sertifikalı tohumluk yerine üretimden elde edilen tohumluk kullanılmaktadır. Islah çalışmaları ise istenilen düzeyde değildir. Bu durum yüksek verimli ve çeşitli iklim koşulları ve hastalıklara dayanımlı kaliteli sert durum buğdayı üretiminin istenilen miktarda oluşmasını engellemektedir. Hammaddenin kalitesinin artırılması için yeterli tohumluk üretimi ve ıslahı çalışmalarının yapılması, tohumluğun çiftçilere cazip şekillerde dağıtımı gereklidir. Ayrıca ekmeklik ve durum buğday arasındaki fiyat farkının durum buğdayı lehine biraz daha iyileştirilmesi makarnalık buğday üretimini artırabilir.

Ülkemiz makarna sanayi üretim kapasitesi 2001 yılı itibariyle yaklaşık 900.000 tona ulaşmıştır. Fakat iç tüketim ve ihracat rakamları birlikte el alındığında yaklaşık 420.000 tonluk bir talep söz konusudur. Bu durum genellikle %50'nin altında bir kapasite kullanım oranı ve sektörde önemli oranda kapasite fazlalılığı anlamına gelmektedir. Kapasite fazlalılığı sorununa sektördeki aşırı rekabet de eklendiğinde fiyatlar neredeyse maliyetler seviyesine inmektedir. Kapasite kullanım oranını yükseltebilmek için iç tüketimi ve özellikle ihracat olanaklarını artırmak gereklidir. İhracat miktarının yükseltilebilmesi için ilk etapta tanıtım ve imaj sorunlarının aşılması, Türk makarnasının kalitesinin tanıtılması ve sonucunda markalaşmanın sağlanması gereklidir. Ayrıca dış pazarlardaki hedef kitlenin iyi belirlenip ar-ge çalışmalarına önem verilerek ürün farklılaştırması yapılması ve bunun uygun fiyat politikaları ve promosyon faaliyetleriyle desteklenmesi ihracatın artırılmasını sağlayacaktır. Pazar analizleri yapılması ve bunların güncellenmesi belirli pazarlara bağımlı olma durumu ortadan kaldırılabilir. Bunun için uygun pazar analizleri yapılmalıdır. Özellikle bugünlerde yanı başımızda patlak veren savaşın her sektör gibi makarna sanayinde de ihracatımızı etkileyecek olması bu savı güçlendirmektedir.

Dış ticarette dünya ile rekabette yerli sanayimiz özellikle İtalya ve ABD gibi en önemli rakiplerine oranla daha dezavantajlı durumdadır. Söz konusu ülkelerde önemli miktarda yapılan destek makarna sanayimizin rekabet edebilirliğini de önemli oranda düşürmektedir. Ayrıca son zamanlarda sektörde gücünü daha fazla gösteren Türk makarna sanayisi özellikle İtalya ve ABD gibi en önemli ihracatçı ülkeleri rahatsız etmekte ve ABD ve AB pazarlarında bir takım ihracat engelleri ile karşılamaktadır. Bunların giderilmesi için Dış Ticaret yetkilileri bilgi ve kaynak sağlamak konusunda çaba göstermelidir.

Bu gibi olumsuzluklar giderildiği takdirde ülke ekonomisi ve toplumumuzun yeterli ve dengeli beslenmesi açısından önemli kazanımlar sağlanabilir ve Türk makarna sanayi hak ettiği yere gelebilir.


KAYNAKLAR
Anonim 2002a, Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Kayıtları, Ankara.Anonim 2003a, http://www.makarna.org
Anonim 2003b, http://www.fao.org
Anonim 2003c, http://www.igeme.org.tr
Anaç H., Makarna Sanayi, TEAE Yayınları, TEAE Bakış, Sayı 1, Nüsha 10, 2002, Ankara.
Dellal İ, Tunalıoğlu R., Buğday Durum ve Tahmin, TEAE Yayınları No:84, 2002, Ankara.
Özden Ç., Makarna Dış Pazar Araştırması, İGEME Yayınları, Şubat 2001, Ankara.
Usta H., Endüstriyel Mutfak Sektör Profil Araştırması, İ.T.O. Yayını, 2001, İstanbul.

 

Copyright©1996-2000 Cine-Tarım A.Ş. Her hakkı saklıdır.
Cine-Tarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.