SEKTÖREL

Serhat EKMEKÇİ

FORM GIDA Ltd. Şti. Genel Müdürü

Buğdayın yolculuğu ve Form Gıda

Herşey bir buğday tanesinin toprağa düşmesiyle başladı ve insanlık uygarlık yolunda
en büyük ilerlemesini kaydetti. İnsanoğlu yerleşik hayatla tanıştı, avcılık ve
toplayıcılıktan yetiştiriciliğe geçti. Bu gelişme insanlık tarihinde en önemli dönüm
noktası oldu. Önce yetiştiricilik yapmak için araç gereç yaptı, sonra bunları geliştirdi.
Geliştirdiği her yeni araç, bu araçlara kazandırdıkları her yeni form yaşamlarını biraz
daha iyileştirdi. Bütün bu yolculuklar boyunca buğday hep boy verdi, başak verdi,
bolluğun ve bereketin sembolü oldu. Soframızdan hiç eksik olmadı. Hep yeni formlar
kazandı, un oldu, ekmek oldu, temel besin kaynağı oldu, pasta oldu çağları değiştiren
sembol oldu, bir lokma oldu yaşam felsefesine dönüştü. Buğday artık soframızda en
sağlıklı ve en lezzetli formuna kavuştu. Gelişim form kazanarak hep sürecek.

Form Gıda Makine Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi'nin Genel Müdürü Serhat Ekmekçi ile yaptığımız söyleşide 1997 yılında kurulan firmasının kuruluşunu, amaçlarını, aktivasyonlarını, ürünlerini, Türk tarım ve gıda sektörüne verdiği hizmetleri şöyle özetliyor:

“Form Gıda 1997 yılında İstanbul'da kuruldu. Adana ve İzmir Ofislerimizle un sektörüne un katkı maddeleri üretimiyle hizmet vermekteyiz. Ar-Ge laboratuvarımızda geliştirilmiş Patenti Form'a ait 20 farklı ürün Gıda güvenlik ve hijyen sistemi HACCP (Hazard Analysis Critical Control Points ) kurallarıyla kendi üretim tesislerimizde üretilmektedir. Ayrıca firmamız ISO-9001 Sertifikasına sahiptir.

Alman Kooperatifler Birliği Raiffeisen Hage Nord AG'nin Türkiye merkezli Asya, Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetler şubesi olarak, başta buğday olmak üzere, tahıl, yağlı tohumlar ve yem hammaddeleri satışını yapmaktayız. Dünyaca ünlü enzim üreticisi Belçika firması Beldem firmasının da Türkiye temsilcisiyiz.

2002 yılı bizim için yeni projelerin yatırım aşamasında gerçekleştiği ve hız kazandığı bir yıl oldu; Yurtdışı projelerimiz için İhracat ağımızı güçlendirdik. Bu donemde Moskova'da bir ofis açtık. Adana'da laboratuvarı ve tecrübeli kadrosuyla hizmet vermeye başlayan bir hububat alım-satım merkezi oluşturduk. 2003 yılı yeni projelerimizin hız kazandığı önemli bir yıl olacak.

Geçtiğimiz yıl İstanbul Merkez Laboratuvarımız, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın İl Müdürlüklerinde yapılan analizlerin özel sektöre ihale edilmesi kararı almasıyla birlikte 560 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 8.maddesi gereğince 4 Eylül 2000 tarih ve 24160 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan “Özel Gıda Laboratuvarlarının Kuruluş ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik” gereğince ilgili bakanlığa yapmış olduğumuz müracaat neticesinde 00001 sicil numarasıyla Türkiye'de ilk tescilli özel laboratuvar olma hakkını kazandı.

2002 yılında her yıl Form Gıda olarak gerçekleştirdiğimiz, yılık buğday rekoltesinin kalitesel olarak bölge bölge irdelendiği, sektörümüzde artık gelenekselleşmiş Türkiye Buğday Kalite Haritası'nın 2002 yılı çalışması yapıldı. Bu çalışmalar 2003 yılı ve gelecek senelerde de devam edecek. Bizim konumuzda başta Rusya olmak üzere, komşu ülkeler, CIS ülkeleri ve Ortadoğu öncelikli ihracat pazarları. Bu zor pazarlarda başarılı olmak, yapılacak çalışma planını doğru oluşturmak, hedef pazara gereken önemi vererek ciddi bir alt yapının oluşmasıyla başlayan sabırlı ve titiz bir çalışmayla mümkün.

Bir yandan hammadde alımı için ithalat bir yandan ihracat yapan bir firma olarak bürokratik işlemlerin fazlalığından ve ağır işlemesinden şikayetçiyiz. Özellikle ithalattaki Kontrol Belgesi alımındaki zorluklar, ithal ürünlere uygulanan analizlerin verdiği zaman kaybı problem teşkil ediyor. Bu konuda oluşturulabilecek bilgi ağıyla daha önce ithalatı yapılmış ürünlerin tekrar tekrar analize girmesi yada aynı işlemlere tabi olması önlenebilirse buradan gelen zaman kaybını önlemek mümkün.

Türkiye ve Dünya ekonomisini etkileyen gelişmeler tabiki bizim sektörümüzü de etkiliyor. Bu günlerde olası bir Irak operasyonu bu ülkeyle ciddi ticari ilişkileri olan pek çok müşterimizi ve dolayısıyla bizleri de Ticari yönden olumsuz etkileşecektir.

Sektörel sorunların çözümüyle ilgili olarak resmi makamlara sesimizi duyurabilmek için kurulan GIDA-KAT Derneğinin üyesiyiz. Gıda kodeksine ve insan sağlığına aykırı, izinsiz üretim, faturasız satış yapan, dolayısıyla haksız rekabet ortamı oluşturan korsan firmalara yapılacak denetimlerin ve yaptırımların uygulanması sektörümüzdeki en büyük sıkıntının çözümünü sağlayacaktır.”

BU HABERLE İLGİLİ DİĞER GELİŞMELER

>> Buğdayın yolculuğu ve form gıda

>> Süne zararlısı

>> Pamuğun tarihçesi ve çöküşü

>> Seralarda domates yetiştiriciliği

>> Erik yetiştiriciliği

>> Türk Tütüncü'lüğünün dünü, bugünü

>> Çukurova'da Alara Entegre Meyve Üretim Projesi

>> Makarna sanayi

>> Süt ineklerinin kuru dönemde beslenmesi