SEKTÖREL
Zir.
Müh. Sercan ÖZLER
Köy Hizmetleri İl Müd. / Amasya
Dr.
Sefa TARHAN / Doç. Dr. Gazanfer ERGÜNEŞ
Gaziosmanpaşa Üni. Zir. Fak. Tar. Mak. Blm. / Tokat
Kurutulmuş Sebzeler
- 2
KİMYASAL ÖNİŞLEMLER
Kükürtleme:Kurutulmuş sebzelerde en önemli problem renk esmerleşmesidir.Ürünlerde
enzim faaliyetlerine bağlı olmayan bir esmerleşme meydana gelebilmektedir.
Şayet enzimler yok edilmezse depolama esnasında olduğu gibi kurutma
metotları esnasında da sebzeler kahverengiye dönecek ve farklı
tatlar oluşacaktır (9). Bu tür esmerleşmeyi önlemek için kükürt
uygulaması yapılmaktadır. Kükürtleme sebzelerin gaz SO2 ile kükürtlenmeleri
pratik olmadığından genellikle kurutmadan önce ürünün üzerine
sülfit veya bisülfit çözeltisi pülverize edilerek yapılır (6-7).
Kükürtleme işlemi esmerleşmeyi önlediği gibi oksitlenmeyi önleyici
görev yapıp askorbik asit ve karoten kayıplarını da en aza indirmekte
uçucu yağları ve lipitleri korumaktadır. Ürün tarafından tutulan
kükürt dioksit miktarı ürünün cinsi, olgunluk düzeyi, kuru madde
içeriği, parça iriliği SO2 gazı altında kalma süresi, kükürtleme
sıcaklığı ve kükürtleme odasındaki SO2 konsantrasyonu gibi çok
sayıda faktöre bağlı bulunmaktadır (6-7). Ürün üzerinde birikecek
SO2 miktarı ilgili yönetmeliklerde belirtilen değerleri aşmamalıdır.Tablo
4'de bu sınır değerler verilmektedir.
Uyarı: Alerjik bünyeli ve astım hastalığı olan kimseler kükürte
karşı çok hassastır. Kükürtlenen yiyecekler kurutulurken üzerlerindeki
kükürt ne kadar havayla temas edip uzaklaşsa da bir miktar kükürt
yinede sebze üzerinde kalıntı olarak kalmaktadır. Bu da hassas
bünyeli insanları olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle hassas
bünyeli insanlar; sülfite bandırılarak yada SO2 gazıyla muamele
görmüş meyveleri yememeye özen göstermelidir. Bunların yanında
kurutma işlemini sülfitleyapan ve bunları piyasaya süren kişiler
mutlaka kurutulmuş meyvelerin etiketlerine bu ibareyi belirtmelidir
(10).
Çözeltiye ve Tuzlu Suya Bandırma:
Ilık bir suyun yaklaşık 4 litresine 6 tablet tuz eritilmiş 90ml
tuz-su ilave edilir. Doğranan veya dilimlenen sebzeler renklerinin
kararmaması için bu suyun içine bırakılır ve 5 dakikayı geçmemek
şartıyla burada bekletilir (Uyarı: Sebzeler tuzlu suda 5 dakikadan
fazla bekletilirse tatlarında bir değişim olur ve duyusal analizlerde
tuz tadı alınabilir.). Daha sonra durulanan sebzeler kurutma tepsilerine
alınarak kurumaya bırakılır (Sebze üzerinde tuz kalıntısı olmamalıdır.)
(11)
Sülfite Bandırma:
Sülfite bandırmada kükürtleme gibi etki gösterir.Suyun her 1/4
litrelik kısmına 3/4 yada 3/2 çay kaşığı Sodyum bisülfit koyularak
eritilir. Bu oran Sodyum sülfit kullanılacaksa 1/2 yada 3 çay
kaşığı, Sodyum metabisülfit kullanılacaksa 1 yada 2 çay kaşığı
kimyasal, suda eritilir. Bu karışımın içine sebzeler dilim halinde
ise 5 dak., iki eşit parçaya bölünmüş ise 15 dak. bandırılır.
Çıkarılan sebzeler soğuk suyla durulandıktan sonra kurutma tepsilerine
alınarak kurutma işlemi yapılır. Yalnız bu karışım sadece bir
kez kullanılabilir.
Diğer Kimyasal Solüsyonlara Bandırma
Sebzelerin kabuklarını soyma ve mumsu tabakaya sahip olanların
bu tabakasını sebzeden uzaklaştırma ve sebzenin renginin korunması
gibi işlerin yapılmasını istediğimizde bazı kimyasalları kullanırız.
Örneğin Sodyumhidroksit, Sodyummetabisülfit , Sitrik asit, Etiloleat,
Potasyum karbonat vb..
Ertekin 2002 yılında yaptığı bir çalışmada yıkanan ve sınıflandırılan
mantarları haşlamış ve ardından %0,5'lik Sodyum metabisülfit ve
%0,5'lik Sitrik asit solüsyonuna 5 min süreyle daldırılarak ön
işlem yapmış ve bu çalışmanın sonucunda 50oC sıcaklık ve 0,9m/s
hava hızında kurutma gerçekleştirmiştir. Kurutma zamanına bakıldığında
ön işlem görmemiş mantarların kuruma zamanından daha az bir zamana
ihtiyaç olduğu görülmüştür.
Dilimlenmiş mantarlar önce , 400ppm CI2 ve 300ppm SO2 içeren
çözeltide 5-10 dakika tutulması ve sonra birinci aşamada 45oC'de
4 saat, ikinci aşamada ise 77oC'de 1 saat kurutulması şeklinde
bir işlemin , renk açısından son derece önemli olduğu, kuru üründeki
bakteri sayısının çok düşük kalmasını sağladığı ileri sürülmüştür
(7).

Mantarlardan sonra yeşil fasulye ile ilgili de çalışma yapan
Ertekin fasulyelere dört farklı işlem yaparak karşılaştırma yapmıştır.
İlk uygulamada fasulyelere hiçbir ön işlem yapmamış, ikincide
fasulyeleri 100oC sıcaklıkta 15sn süreyle 40gr/l lik NaOH 'e bandırmış,
üçüncü olarak fasulyeler 85oC'lik sıcaklıktaki saf suda haşlanmış,
son olarak da fasulyeler 1dak. süreyle buharda haşlanmıştır. Bu
dört faklı işlem sonucunda kurutulan fasulyelerden en hızlı kuruyanların
buharda ve suda haşlanan fasulyeler olduğunu tespit etmiştir (4).
Ülkemizde yapılan bir araştımada Kahramanmaraş bölgesinde yetişen
kırmızı biberin (capsicum annuum) bütün ve dilimlenmiş hallerini
kullanarak %2 etil oleat ve değişik oranlardaki K2CO3 çözeltisine
bandırmışlardır. Yapılan deneyler sonucunda kurutma hızının en
fazla olduğu uygulama dilimlenmiş kırmızı biberin %2 etil oleat
ve%5 K2CO3 çözeltisine 1 dakika bandırıldıktan sonra 60oC sıcak
hava ile kurutma yapmışlar ve kurutma hızının %23 oranında arttığını
belirtmişlerdir (12)
KURUTMA :
Başarılı sebze kurutma işlemi, kaliteli (renk,tat,hijyeniklik
gibi) kurutulmuş sebzelerin çiftçinin ekonomik olarak kendi teknik
becerisi ve iş gücü ile bir şekilde kurutulması olarak tanımlanabilir.
Ön işlemlerle kurumaya hazırlanmış sebzeler,herhangi bir kurutma
düzeninde, ancak daha yaygın olarak tünel veya konveyör kurutucularda
kurutulurlar. Seçilen uygun kurutucuda sebzeler %7-10 nem içeriğine
kadar kurutulduktan sonra, mutlaka ikinci aşamada bir sandık tipi
kurutucuda nem içeriği %3-4'e düşürülür.Kurutulmuş sebzeler daha
sonra nem geçirmez ambalajlara koyulurlar (5-6-7).
Ülkemizde Temmuz ayı başından Eylül ayı sonuna kadar ekonomik
olarak kurutulacak sebze yetişmektedir. Bu nedenle çiftçiler tarafından
sebze kurutmanın genelde açık havada veya güneşli kurutucularda
ekonomik bir yöntem olarak yapılmaktadır. Ancak bu kurutma işlemi
genelde kendi ihtiyaçlarını karşılayacak boyutta gerçekleşmektedir.
Bununla beraber, uzun kuruma süresince sebzenin dış atmosferik
ve biyolojik etkenlere maruz kalması kurutulmuş ürünlerde ciddi
kalite düşmesi meydana getirmektedir. Sıcaklık kontrolünün yapılabildiği
ticari kurutucuların ekonomik sebeplerle pratik kullanım alanları
sınırlıdır. Mevcut kullanılan kurutma yöntemlerinde kaliteli kuru
sebze elde etmek için sebzelerin kurutma öncesinde bir takım fiziksel
ve/veya kimyasal önişlemlerden geçirilmesi gerekmektedir. Önişlemlerden
bir kısmı halihazırda çiftçiler tarafından kullanılmaktadır. Bu
makalede, değişik sebzeler için uygun önişlem teknikleri belirlenerek
uygulama şekilleri açıklanmıştır.
Sebzeler fiziksel ve kimyasal bir takım işlemlerden geçirildikten
sonra kurutmaya alınırlar, ancak çiftçi boyutunda kurutma yapmak
sebze için uygun olmamaktadır. Bununda en büyük nedeni kurutulmuş
sebzelerin hazır yemek ve baharat sanayisinde çok fazla kullanılması
ve kullanırken de belli standartların ve hijyen şartlarının aranmasından
kaynaklanmaktadır. Ancak çiftçimiz bu şartları sağlamaya çalışırsa
kurutma işi kendisine çok pahalıya maal olmaktadır. Bu nedenle
çiftçi ürününü kurutma yapan fabrikalara yaş olarak pazarlayabilir
böylece küçük ölçekli satış işlemlerinin sürekliliğini sağlayabilirler.
Yaş olarak sebzeleri alan firmalar belli başlı kurutma aşamalarını
yaparak kurutmayı gerçekleştirmektedirler. Firmalar kurutma işlemini
yapmak için dört usul ve cihaz kullanırlar.
- Kurutma yatakları-yöntemi
- Kabin yöntemi
- Tünel yöntemi
- Bant yöntemi
Ancak daha yaygın olarak kabin ve tünel yöntemleri kullanılmaktadır.
Bu sistemlere tepsili kurutma olarak da isim verilebilir. Tepsili
tünel kurutuculara, doğranmış sebzeler yaklaşık 2-3cm kalınlığında
bir tabaka halinde yerleştirilir.Böylece her m2 alana 15-20kg
ürün yerleştirilmiş olunur. Kurutma işlemleri her ürüne göre farklı
olmak üzere 2 aşamalı olarak gerçekleştirilir. İlk aşamada daha
fazla sıcaklık verilirken ikinci aşamada daha az sıcaklık uygulaması
yapılır.
Organik tarımın gündemde olduğu şu günlerde kuru sebze ihracatında
da sebzeler üzerinde kimyasal madde kalıntısı olmaması istenmemektedir.Bu
nedenle yukarıda anlatılanların yanında bizzat çiftçi tarafından
kurutması yapılan ve ülke dışında çok fazla miktarda pazar imkanı
olan bir ürün vardır ki buda; “Domates”tir. Ülkemizde bu ürün
hemen hemen bütün bölgelerde çok miktarda yetiştirilmektedir.
Domates üretiminin bütün tarımsal bölgelerimizde yapılabilmesinin
nedeni, Türkiye'nin geniş coğrafyasının getirmiş olduğu farklı
iklim ve toprak yapısıdır. Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri,
Türkiye toplam domates üretiminin ¾'ünü gerçekleştirmektedir.
Ülkemizde domates üretimi Mayıs-Ekim aylarında tarlada, Ekim-Haziran
aylarında ise serada yapılmaktadır.

Latince ismi “lycopersicum esculentum” olan domates, taze olarak
tüketildiği gibi sebze-meyve işleme sanayi için de en önemli tarım
ürünü. Çünkü soyulmuş domates, doğranmış domates, domates sosu,
salçası, kurutulmuş domates ve ketçap gibi ürünlerin üretiminin
ana hammaddesi. Bol vitamin kaynağı olan domates, besleyici ve
lezzetli olma özellikleri ile dünyanın birçok ülkesinde en çok
üretilen sebze. İçinde A, B1, B2, C ve K vitaminleri, niacin,
protein, yağ, karbonhidrat, potasyum, kalsiyum ve demir bulunmaktadır(18).
Güneşte kurutulmuş domatesler tabi ürün olup, sağlıklı diyetin
bir parçasını oluşturmakta ve diğer domates ürünlerine kıyasla
daha fazla B1, B2 ve C vitamini ile çok sayıda yararlı mineral
ihtiva etmektedir.
Kurutulmuş domatesler genellikle pizza, makarna, et ve balık
yemeklerinde kullanılmaktadır. Domates flakonlarının aksine gün
kurusu domates tüketimi bir artış göstermekte olup, son altı yıldır
her yıl en az %10 artış göstermiştir.
İtalya önde gelen kurutulmuş domates üreticisi olup, ürünler,
domateslerin ikiye kesilerek tuzlanması ve kurutulması ile elde
edilmektedir. Kurutma işlemi güneş altında yeterli havalanmayı
sağlamak üzere yerden bir metre kadar yüksekte tahta ızgaralar
üzerinde gerçekleştirilir ve yaklaşık bir hafta sürer. Kurutma
işlemi tamamlanınca domateslerin üzerinde biriken toz ve benzeri
maddeler yıkanarak uzaklaştırılır ve özel fırınlarda bu domatesler
tekrar kurutulmaktadır.
Ülkemizde domatesi kurutup ihraç eden çiftçiler gelirlerini ikiye
katlamışlar bu yüzdende domates ekimi yıldan yıla daha da artan
bir özellik göstermiştir.Ülkemizde belli başlı bazı il ve ilçelerde
tarımla uğraşan ve para kazanamayan çiftçinin imdadına yetişmiştir.
Kurutulmuş domates ihracatı yapan Balıkesir Bigadiçli çiftçiler
yıllarca salça fabrikalarına domates vererek, emeklerinin karşılığını
alamadıkları için domates üretiminden vazgeçmeye başlamıştı. Kurutulmuş
domates ihracatıyla Balıkesirli üreticiler için yeni bir kazanç
kapısı oluşlturmuştu.
Ülkemiz menşeli kurutulmuş Julienne strips ve dices ile yarım
domatesler Şubat 2003 itibariyle 3200 $/ton ile 3 000 $/ton arasında
fiyat bulmuştur. Kurutulmuş domates üretiminde Türkiye önemli
bir yere sahip olup, 3,00-3,50 $/kg fiyatla dünya pazarlarına
girebilmektedir.
Kurutulmuş domatesler tabii olmakla birlikte bazı tüccarlar renk
koruyucu olarak kükürt dioksit ile muamele edilmesini istemektedirler.
Kurutulmuş domates de halkın "sırık" adını taktığı
ince uzun ve kalın kabuklu domateslerden üretilmektedir. Herhangi
bir kimyasal etkiye uğramadan ağustos güneşinde kurutulan domatesler,
paketlenip yurtdışına da gönderilmektedir. Yıldan yıla artan bir
eğilim gösteren kurutulmuş domates ihracatı ile 2002 yılında Türkiye'ye
21 milyon dolar döviz girmiştir (18).
Kuru domatesin Türkiye rekoltesinin yaklaşık 400 bin ton olduğunu
ifade eden Dış Ticaret Müsteşarlığı Marmara Bölgesine göre Avrupa'ya
ihraç edilen kuru domatesin Türkiye rekoltesinin üçte birini 13
bin nüfuslu Bigadiç ilçesinde yetiştirildiği belirtilmişlerdir.
PAZAR DURUMU
14.07.1998 tarihi itibari ile TOBB tarafından yapılan çalışmada
kurutulmuş, kıyılmış ve toz haline getirilmiş sebze işleme konusunda
23 tesis güncel olarak faaliyet göstermektedir. Tesisler ağırlıklı
olarak Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İzmir, Manisa ve Sakarya illerinde
yoğunlaşmıştır. Tokat, Malatya ve Isparta illerinde toplam 3 adet
işletme faaliyettedir(19).
İhracatı Geliştirme Merkezi'nin yapmış olduğu çalışmada kurutulmuş
olarak üretilen sebzelerin ağırlık sırasına istinaden; domates,
mantar, pırasa, tatlı mısır, havuç, patates, sarımsak, karnabahar,
kabak, bezelye, bamya ve diğer sebzelerdir(19).
Kurutulmuş sebze türleri ağırlıklı olarak hazır çorba ve diğer
hazır gıda ürünlerinde kullanılmaktadır. Kurutulmuş sebze üretiminin
diğer sanayiye dayalı sebze ürünlerine oranla sahip olduğu avantajlar;
hacim ve ağırlık açısından depolanma kolaylığı, ambalaj masrafının
daha az olması, üretimden tüketime değin dayanma süresinin uzun
olması, ambalajı açıldıktan sonra parçalı olarak tüketilebilmesi
ve ağırlığından dolayı navlun avantajına sahip olmasıdır(19).
Yıllar itibari ile kurutulmuş sebze üretimi Türkiye'de ciddi
bir artış trendi göstermemektedir. Bunun temel nedeni pazar oluşumunun
dış kaynaklı talebe bağlı olmasıdır. Ülkemizde kurutulmuş gıda
tüketimi alışkanlığı yok denecek kadar azdır. İç pazarın talep
hacmini yükseltmek için ileri teknoloji ve verimliliğin sağlayacağı
kalite ve fiyat avantajının güdülenmesi gerekmektedir(19).
İhracata konu olan en önemli kurutulmuş sebze ürünleri sırasıyla;
domates, tatlı mısır, pırasa, patlıcan, sarımsak, mantar, kabak,
soğan, bamya, patates, lahana, bezelye, karnabahar' dır. Domates
toplam kurutulmuş sebze ihracatının yaklaşık olarak %50'sinden
fazlasını oluşturmaktadır(19).
Modern usullerle üretilen kurutulmuş ve ambalajlanmış sebzeler
memleketimizin her bölgesine pazarlanabilir.Böylece dahili ihtiyaç
karşılandıktan sonra AET ve Ortadoğu ülkelerine pazarlama faaliyetleri
sonunda kolaylıkla ihraç edilebileceği talimin edilmektedir (20).
AMBALAJLAMA VE DEPOLAMA:
Sebzeler kurutma işleminden sonra büyüklüklerine göre ayrılır,
derecelendirilir ve sınıflandırılır. Daha sonra ambalajlama işlemi
yapılır. Kurutulmuş sebzeler dört şekilde ambalajlanabilir.
- Polietilen torbalarda (dış kısmı kanaviçeli)
- Kağıt torbalarda
- Karton kutularda
- Teneke kutularda
Depolamada metal kaplar ürüne dışarıdan ışık sızmasını engellediği
için cam, plastik vb. kaplara göre daha avantajlıdır. Ancak bu
cam veya plastik kaplar karton kutu, fıçı yada siyah plastiklerle
dışarıdan ışık sızmayacak şekilde kaplanırsa metal kapların yaptığı
görevi yapabilirler.
Depolama ; bir ürünün özelliklerindeki ve kalitesindeki değişiklikleri
en aza indirerek ürünü belli bir süre korumaktır. Depolamada amaç;
başlangıçtaki kalitenin mümkün olduğunca korunması ve kalite üzerinde
olumsuz etkide bulunan değişimlerin en aza indirgenmesi için depolama
şartları kontrol altında tutulmasıdır.
Kurutulmuş sebzeleri uzun süre depolamak istersek bazı kriterleri
önceden belirlemek gerekir.
*Sebzenin cinsi, *Kurutma işlemindeki faktörler, (önişlem ve
kurutulan sebzenin istenecek son nem içeriği), *Kurutulan sebzenin
paketlenmesi,*Depo şartları,
Kurutulmuş sebzeler için en ideal depo alanı; soğuk, karanlık
ve kuru olan alanlardır. Deponun soğuk olması depoya koyulan soğutucular
sayesinde sağlanır, böylece sebzelerin raf ömrü daha uzun hale
getirilir. Depo alanlarının karanlık olmasındaki en büyük yarar
kuru ürünlerdeki renk değişiminin, A ve C vitamin değerlerinin
en az düzeyde azalmasını sağlamasıdır. Depoların kuru olmasıyla
ise kuru ürünler tekrar nem alıp küflenme belirtilerinin başlaması
önlenebilir.
Kurutulmuş sebzeler nem ve SO2 içeriklerine, depolandıkları sıcaklık
derecesine ve süreye bağlı olarak bazı fiziksel, kimyasal, duyusal
ve mikrobiyolojik değişikliklere uğramaktadır. Birçok insan kuru
sebzeleri; yiyecek kalitesinin bozulmadan uzun süre saklanabilmesi
için soğutucularda depolarken, oda sıcaklığında depolamaya kalktığında
ürün üzerinde küflenmelerin meydana geldiğini ve meyvelerin daha
kısa bir süre depolanacağını görmüşlerdir. Burada küflenme hem
oda sıcaklığında depolamadan hem de tamamen kurumadan ürünün paketlenmesinden
ileri gelebilir. Bu nedenle kuru yiyecekler bakterilere ve bozuşmayı
sağlayacak oranda neme sahip olmamalıdır.
Kısaca söylemek gerekirse kurulmuş sebzeler nem geçirmez ambalajlara
doldurulurlar. Bu amaçla yüksek yoğunluklu polietilenden yapılmış,
sıcak kontakt yöntemiyle kapatılan torbalar, alüminyum folyo kombinasyonlu
materyallerden yapılmış kutular, mumlanmış kağıt ve kartondan
yapılmış kutular kullanılabilir. Ayrıca metal kutularda kullanılır.
Özellikle bunların vakum altında kapatılma olanağı vardır. Daha
büyük ambalaj olarak 20 litrelik (5 galon) dört köşe teneke kutulardan
yararlanılmaktadır(7).
Sebzelerdeki su oranı yeterli düzeye kadar düşürülebilmişse bunlarda
genel olarak mikrobiyolojik bir bozulma beklenmez. Bunun yanında
depolarda en önemli değişmelerden biriside şekerli ve proteinli
ürünlerde kimyasal reaksiyonlar sonucu meydana gelen renk esmerleşmesidir.
Bunun da nedeni kurutulmuş sebzelerin yüksek sıcaklıkta depolanmasıdır.
Diğer kimyasal değişimler ise C vitaminin, besin elementlerinin
azalması, renklerin ve sebzenin yapısının bozulmasıdır.
Kuru sebzeler pişirilmek suretiyle tüketilirler. Bu nedenle tüketilecek
kuru sebzeleri tekrar nem alabilmesi için son nem içeriklerinin
verildiği Tablo 3 ve kurutma sürelerinin verildiği Tablo 5 göz
önünde bulundurulmalıdır.
Kurutulmuş sebzeler genel olarak 0oC, 4oC de %50-60 bağıl nemli
depolarda bozulma belirmeksizin bir yıl depolanabilir. Bu süreyi
uzatmak istersek yukarıda açıklanan uygun depo şartları sağlanmalı
ve kuru sebzelerdeki son nem içeriklerine dikkat etmek gerekir.
Bazı sebzelerin depolanma şartları farklıdır.Bunun en önemli
sebebi de bu sebzelerin içerdikleri bazı maddelerdir. Bunlardan
bazılarından bahsedecek olursak şunlara değinebiliriz.
Kurutulmuş soğanların fazla miktarda şeker içermesi nedeniyle,
higroskobik nitelikte olmaları nedeniyle , sınıflandırma ve ambalajlama
işlemleri bağıl nemi %30'un altında olan kuru odalarda yapılmalıdır.
Yine aynı nedenlerle, kurutulmuş soğanlar, nem geçirmez ambalajlara
doldurulup piyasaya verilirler. Bu nedenle daha çok teneke kutulara
konurlar. Büyük ambalaj olarak içi plastik veya aluminyum folyo
ile kaplamak suretiyle nem geçirmez hale getirilerek yaklaşık
100-210 lt'şik lif levhadan yapılmış variller kullanılmalıdır
Kurutulmuş havuçların saklanmasında en önemli sorun, karotenin
oksidasyon yolu ile süratle kaybolmasıdır. Böylece kurutulmuş
havuçların hava geçirmez kaplarda azot ve karbondioksit atmosferi
altında, oksijen oranının %1'in altına düşürülmesi suretiyle ambalajlanması
zorunludur.Bazı üreticiler oksidayonu sınırlamak üzere, havuçları
nişasta ile kaplamaktadır.Bu amaçla haşlanmış küp şeklindeki havuçlar,
%2,5'lik mısır nişastası süspansiyonu ile 80oC'de sıcaklıkta kaplanırlar
(7).
SONUÇ:
Ülkemiz dört mevsiminde yaşanabildiği nadir ülkelerden birisidir.
Bunun sonucu olarak da çok farklı tarım ürünlerinin yetişmesine
olanak tanımaktadır. Fakat bu ürünler Tablo 1'de de gösterildiği
gibi çok kısa süre tazeliklerini koruyabilmektedirler. Güneş enerjisi
olarak yüksek bir potansiyele sahip ülkemizde çiftçimiz bu enerjiden
faydalanarak sebzelerini kurutmaktadır. Ancak bu kurutma önişlemlerin
çok yaygın kullanılmamasından dolayı uzun zaman almaktadır. Bunun
yanında uzun sürede kuruyan sebzeler hem yağmur,toz,toprak hem
de kuş ve böceklerden zararlı bir etki görmektedir. Bunu önlemek
için önişlem metotlarını kullanarak kuruma hızını artırmalı ve
kurumayı çabuklaştırmalıyız. Taze sebzelerin kurutulması sonucunda
bazı sebzelerde tazelerin 1/3i kadar ürün alınırken bazılarında
1/10'u kadar ürün elde edilmektedir. Bu nedenle yapılan kurutma
işlemlerin daha hızlı ve depolama koşullarının da uygun olması
gerekmektedir.
KAYNAKLAR
T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü Türkiye İstatistik Yıllığı, 2002
FAO,2004,http://www.fao.org. / Roma
Yağcıoğlu, A. Ürün İşleme Tekniği. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Yayınları, Bornova İzmir, 1996.
Ertekin , C. Bazı Sebze ve Meyvelerin Kurutulması. Tarım Ürünleri
Kurutma Tekniği Çalıştayı. Yağcıoğlu A.(Editör) Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü Çalıştaylar Dizisi No:
1, İzmir, 2002, s.33-43.
Yağcıoğlu, A. Tarım Ürünleri Kurutma Tekniği. Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Yayınları, Bornova İzmir, 1999.
Cemeroğlu, B., Acar, J.Meyve Sebze İşleme Teknolojisi .Literatür
Yayıncılık Ankara, 1986, s.423-430.
Cemeroğlu ve ark.Meyve Sebze İşleme Teknolojisi. Gıda Teknolojisi
derneği Yayınları No:28, Ankara, 2003, s.643-661.
Reynolds, S. Pretreating Vegetables.University of Florida,Cooperative
Extention Services, FCS 8500, 1998a.
Hughes, K.V. ve Willenberg, B.J.Quality fot Keeps-How to Foods
at Home. . University of Missouri-Columbia.,Cooperative Extention
Services,GH1563, 1994.
Drying Foods-Sulfuring as a Pretreatment.University of Illinois
Extension, FP02-12.
Home Drying of Frıits and Vegetables .West Virginial University
Extention Services, WP 106-99.
Doymaz İ. ve Pala M. Hot-air Drying Characteristics of Red Pepper.
Journal Food Engineering, 12 Mart 2002, s.331-335.
Brady, L.P.Drying Fruits. University of Arkansas,Cooperative Extention
Services, FSHED55-12-95W, 2002a.
Reynold , S. Drying Fruits. University of Florida, Cooperative
Extention Services,
FCS 8495, 1998c
Koziel ,K.D. ve Maruyama F. Drying Food at Home. University of
Kentucky Extension, H.E.3-501.
Drying Produce In a Dehyrator, Home Economics Ağustos 2001.
Küçükyavuz O, Sebze Kurutma Tesisi Sanayi Profili, T.C.Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü,Ankara,
1996
Anonim, Gaziantep Sanayi Odası Yayını, 2004.
|