SEKTÖREL
Zir.
Müh. Zooteknist Kadir VARİLCİ
İlçe Tarım Md. Ünye - Ordu
Grup Tarımı İşletme
Modeli ile Süt ve Besi Sığırcılığı Üretim Projesi
Ülkemizde tarımsal planlama 1963 yılında planlı
dönemin başlaması ile birlikte ulusal düzeydeki tarımsal planlama
beş yıllık kalkınma planları içinde yer almaya başlamıştır.
Ülkemizde tarımla ilgili birçok kurum ve kuruluş bulunmakta,
birbirinden bağımsız tarıma destek ve yön vermektedir. Gelişmiş
ülkelerden Amerika Birleşik Devletlerinde 5 yılda bir çıkarılan
Tarım Kanunu çerçevesinde tarıma yönelik politika ve destekleri
belirlemekte, yine Avrupa Birliği Tarım Politikasını "Avrupa
Tarımsal Yönverme ve Garanti Fonu (FEOGA) " aracılığı ile
yürütmektedir. Ülkemizde tarım ile ilgili Kırsal kalkınma Projeleri,
Bölgesel Gelişme Projeleri, Köy-Kentler, Tarım Kentleri, Örnek
Köyler(Pilot Köy Yöntemi), Çok Yönlü Kırsal Alan Planlaması, Toplum
Kalkınması, Merkez Köyler ve Köye Dönüş projeleri uygulanmış veya
uygulaması devam eden projelerdir.
Son yıllarda ise dünyada değişen serbest ticaret kavramları,
ülkemizin yaşadığı sosyal ve ekono-mik şartlar, bulunduğumuz coğrafi
yapı netice-sinde tarım politikalarımızı Dünya Ticaret Örgü-tü
(DTÖ) ile yapılan Tarım Anlaşması, Avrupa Birliği (AB) ile imzalanan
1/95 sayılı Ortaklık Konsey Kararı ile girilen Gümrük Birliği
Anlaş-ması ve IMF ile imzalanan Stand-By Anlaşması sonucunda yeniden
gözden geçirilerek tarım sektöründeki devlet müdahalelerinin azaltılması
ve destekleme sisteminde buna yönelik değişiklikler yapılması
gündeme gelmiştir.
Ülkemiz nüfusu her yıl belirli bir düzeyde artmakta ancak bu
artış ivmesine göre tarımsal üretim miktar istenilen düzeyde artmamaktadır.
1999 yılı itibari ile Türkiye'de tarım sektörünün GSYİH içindeki
payı %15 olmasına karşın tarımsal istihdam içindeki payı % 45,1'dir.
2001 Genel Tarım sayımına göre ülkemizdeki tarım işletmelerinin
% 96,4 'ü bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yaparken sadece
hayvancılık yapan işletmelerin toplam işletme-lere oranı % 3,6
'dır. 1991 yılı DİE verilerine ortalama işletme büyüklüğü 5,39
ha., mevcut büyükbaş hayvancılık yapan işletmelerden % 71,9 'unda
hayvan varlığı 5 başın altındadır. 2001 Genel Tarım Sayımı sonuçlarına
göre Karadeniz bölgesi olarak toplam hane halkı içinde tarımsal
faaliyette bulunan hanehalkı oranı %77,65'dir. İldeki tarımsal
işletmelerin %79'u bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yapmakta,
%21'i ise sadece bitkisel üretim faaliyetinde bulunmaktadır. 2000
yılı verilerine göre iktisaden faal nüfusun %75,32'si tarım, orman
ve balıkçılıkta faaliyet göstermektedir. Tarım işletmeleri içinde
büyüklük bakımından en büyük grubu %46 ile 20-49 da. Arazi varlığına
sahip işletmeler ile %22 orana sahip 10-19 da. Arazi genişliğine
sahip işletmeler oluştur-maktadır.
2001 yılı verilerine göre ilde toplam 9 adet süt ürünleri imalathanesi
mevcut olup 2001 yılında %4.14'lük kapasite ile çalıştıklarını
göster-mektedir. Bunun nedenlerinden bazıları tarım işletmelerinde
yeterli miktarda süt üretileme-mekte, üretilen süt süt işleme
tesislerine pazarlanamamakta, üretilen sütler fiyat düşük olduğu
için tarım işletmeleri tarafından değerlendirilmekte, fiyat süt
üreticileri tarafın-dan yeterli bulunmadığı için süt üretimi arttırıl-masına
gidilmemekte veya işletmeler gerek hayvan sayısı olarak gerekse
süt verimi yük-sek hayvanlarla çalışma yönüne gitmemek olabilmektedir.
Türkiye'de büyükbaş hayvancılığın gelişmesi-nin önündeki en önemli
engellerden bir işletme ölçeklerinin küçük olmasıdır. Küçük işletmeler
üretim maliyetlerini düşürmede ve hayvansal ürünleri pazarlamada
büyük işletmeler kadar başarılı olamamaktadır.
Projenin amacı:
Projenin amacı kırsal alandaki nüfusun gelir düzeyini yükselterek
toplumda sosyal dengeyi sağlamak ve rekabet gücünü arttırmak,
eğitimi ve katılımcı örgütlenmeyi yaygınlaştırarak kırsal alanda
insan kaynağını geliştirmek, çevreyi ve kırsal mirası korumak
amacıyla işletme ölçeği küçük, rekabet özelliği olmayan, verimli
kaynakları yeterince kullanamayan işletmeleri bir araya getirerek
ve Kırsal Kalkınma ile tarımsal kalkınmanın bir bütün olarak ele
alınması, sonraki yıllarda AB'nin Ortak Tarım ve ve Kırsal Kalkınma
politikasına uyumunun sağlanması amacıyla üretim araçlarının bir
araya getirilerek Grup Tarımı İşletme Modeli ile süt ve besi sığırcılığı
konularında ihtisas işletmeleri kurulması amaçlanmaktadır.
Grup Tarımı yöntemi belirli sayıdaki küçük işletmenin büyük işletmenin
avantajlarına sahip olabilmek için birlikte üretim yapmalarını
ifade etmektedir.
İlimizde grup tarımı, amaçlanan süt ve besi sığırcılığı için gerekli
tarımsal mal varlıklarının belirli bir noktada birleştirilerek
çok ve verimsiz işletme yerine az sayıda işletme, optimum bir
işletme büyüklüğü, rekabet ve pazar gücü olan işletmeleri yaratmak
en önemli amaç olacaktır.
İlimizde tarımsal işletmelerin küçük ve tarımsal üretimin ağırlıklı
olması, nüfus yoğunluğunun kırsal kesimde az olması ve özellikle
yerleşim konutlarının yerleşim merkezlerinde çok dağınık bir şekilde
yerleşmiş olması yapılan hizmetlerin ve faaliyetlerin kısıtlı
yapılmasına neden olmaktadır.
İşletmelerde üretilen yem üretimi çeşidi oldukça azdır. Yemlerin
büyük kısmı satın alınmaktadır. Tarım arazilerinin dağınık ve
küçük olması tarımsal faaliyetlerde mekanizasyon olmaması, tohumluklardan
yerli çeşitlerin kullanımının yaygın olarak kullanılması birim
üretimin az olmasına ve maliyetin yüksek olmasına neden olmaktadır.
İşletmelerin sahip olduğu parsellerin sayılarının fazla ve alanlarının
az olması kullanım etkinliğini azaltmaktadır.
İşletmelerdeki hayvan varlığının farklı genotipte yapıya sahip
olduğu, işletmelerde bulunan damızlık sığırlar verimlerine ve
fizyolojik durumlarına göre beslenemediklerinden veya yetersiz
beslendikleri ve bu hayvanlar işletmede varolan yem maddeleri
ve içerikleri aynı yemler ile beslenmektedirler.
İşletmelerde üretilen sütler, işletmelerin rekabet ve pazarlama
gücü olmadığından süt işleme tesisleri tarafından birim fiyat
alıcı tarafından belirlenmekte, dağınık işletmelerin ürettikleri
sütlerin alıcı firmalar için cazibesi olmamaktadır. Grup tarımında
hedef kitle 30-40 yaş arasındaki çiftçi gurubu olacaktır. Grup
tarımında kuvvetlerin birleşmesi ve araçların ortak kullanımını
öngörerek israfı önleyen bu sistemle gerçekten oldukça büyük bir
etkinlik sağlanabilecektir.
Proje ölçeği (kapasite) :
Proje ölçeği büyük oranda grup tarımına katılan çiftçiler ve bu
çiftçilerin sahip oldukları tarımsal malvarlıklarına bağlı olacaktır.
Çiftçilerin ortaklık durumu :
Çiftçilerin ortaklık durumlarının hukuki bir zemin üzerine oturtulmasında
sonraki yıllarda olabilecek sorunların çözümünde yararlı olacaktır.
Basit bir ortaklık olabileceği gibi farklı ortaklık şekilleri
de olabilir. Bunun için tarla değeri, sığırların Değeri, barınak
değeri, yem değeri, bağ-bahçelerden elde edilen kuru ot veya yeşil
ot değerleri tespit edilecektir. Her bir çiftçinin tarımsal malvarlıklarının
parasal değerinin toplam değere bölünmesi ile ortaya çıkan yüzde
değer çiftçinin ortaklık oranı olacaktır.
Projenin uygulama aşamaları :
Kuruluş Yeri Seçimi:
Projenin kuruluş yeri özellikle süt sığırlarının barınacağı ahır
grup ortaklarından yol üzerinde ve merkezi olan gelişmeye müsait
kapasitesi uygun olan ahırın kullanılmasına özen gösteril-melidir.
Çünkü üretilen sütün en kısa zamanda alıcı tarafından alınması
her zaman cazip ola-caktır. Barınak bölgesinin işletmenin büyümesi
açısından geniş olması durumunda ileri yıllarda yarı açık ve açık
sistemlerin uygulanmasını, bu-zağıların buzağı kulübelerinde yetiştirilmesini
kolaylaştıracaktır.
Bakım-Besleme :
Farklı verimlerde, farklı yaşlarda hayvanlar grup olarak ve verimlerine
göre beslenecekle-rinden günlük canlı ağırlık artışı ve süt üretimin-de
en az % 15-20 oranında artış olabilecektir. İyi tarım teknikleri
uygulayarak hem birim alandan yüksek verim hem de toprak ve çevre
şartları dikkate alınarak bitkisel üretim yapılacaktır. Münavebeli
tarım yapılarak toprağın aşırı kulla-nımı engellenmiş olacaktır.
Aynı bölgede bulu-nan ekiliş alanları aynı anda ve aynı tohumluk
kullanılacağı için ekilişlerde homojen bir yapı oluşturulacak,
aynı anda ekim, hasat ve silaj yapımında birim alanda verimde
artış maliyet-lerde azalma meydana gelecektir. Ucuz yemle-rin
tedariki daha kolay ve ucuz olacaktır.
Çayır-Mera ve bağ ve bahçelerden Yararlanma:
otlatma alanlarının ot verimleri tespit edilerek oluşturulan parsellerde
Hohenheim otlatma sistemi uygulanacaktır. Parsellerde otlatma
sırası ÇS-AS ve KD olarak uygulanacaktır.
Hayvan Barınakları :
İlk etapta mevcut ahırlar kullanılacağı için ve mevcut ahırlar
kapalı sistemde olduğu için hayvanlar kapalı bir ortamda barındırılacaktır.
Ancak kapalı ahırların güney veya doğu yönüne sundurma yapılırsa
hayvanlar yarı açık bir sistemde yetiştirileceklerdir. Sistemde
sağılan inekler, gebe inekler ve 12 aylıktan büyük dişiler ile
beraber buzağılar bir barınakta , 6-12 aylık dişi ve erkekler
ayrı barınak veya bölmede, 12 aylıktan büyük erkekler besiye alınacağı
için ayrı bir barınakta yetiştirilecektir.
Yönetim :
Hayvanlar bir arada bulunduklarından yönetimleri de daha kolay
olacaktır. Doğum, buzağı bakımı, servis periyodu süresi, kızgınlık
kontrolü, gebe hayvanların bakımı, kuruya ayırma, salgın ve bulaşıcı
hastalıklar, klinik hasatlıklar, paraziter hastalıklarla ilgili
olaylar daha kolay takip edilebilecek ve gerekli önlemler en kısa
zamanda alınabilecektir.
Islah Çalışmaları:
Başlangıçta değişik ırk ve melezleri ile başlayan grup tarımı
ileriki yıllarda hayvanlara ait kayıtlar tutularak, planlı bir
ıslah çalışması ile saf ve damızlık değerleri yüksek olan işletme
özelliği kazanacaktır. Eldeki mevcut değişik genotipteki hayvanların
ıslah edilmesi sonucu işletmede saf ırk özelliği taşıyan damızlıklar
elde edilecektir.
Kamu Kurum ve Kuruluşlardan Hizmet Alma :
Grup tarımında İşletme ölçeği büyüyeceği için hizmet alımında
öncelik ve hızlılık kazanacaktır. İşletme tarımsal malvarlığı
artacağından değişik projelerden daha fazla yararlanma imkanları
ortaya çıkacaktır.
Üretilen Ürünlerin Pazarlanması:
İşletmede üretilecek ürünlerin en başında süt gelecektir. Grup
tarımı ile oluşturulan işletmenin pazar gücü ve rekabet özelliğinden
dolayı sütünü piyasa fiyatının %10-20 daha fazlasına satma imkanı
doğacaktır.
Görev Paylaşımı:
Görev paylaşımı öncelikle grup çiftçilerinin istekleri, arzuları,
bilgi, beceri ve yeteneklerine göre olacaktır. Öncelikle bu yöntem
uygulanırsa çiftçiler benimsedikleri konuda çalışacaklarından
başarı oranı artacak ve çiftçi mutluluğu ve memnuniyeti en üst
düzeye çıkacaktır. İstekle görev paylaşımı olmaz ise çiftçi yeteneklerine
göre görev paylaşımı yapılacaktır.
Artan İşgücü ve Atıl Kalacak Tarımsal Malvarlıklarına ve Talebe
Uygun Ürün
Üretimi:
Artan işgücü ve tarımsal mal varlıklar pazar fiyatları, arz talep
ilişkisi, imkanlar göz önüne alınarak üretimde kullanılacaktır.
Mantar yetiştiriciliği, organik tarım, kivi üretimi ve tarımsal
ürünlerin değerlendirilmesi, paketleme ve pazarlama konularında
projeler geliştiri-lecektir.
Toplantı:
Projenin uygulanmaya başlaması ile birlikte gruptaki tüm çiftçilerin
katılımının sağlanması suretiyle yapılan ve yapılacak faaliyetlerle
ilgili bilgi alışverişinde bulunulacak, çıkan veya çıkabilecek
sorunlarla ilgili çözümler üretile-cektir.
Sonuç:
Grup tarımının uygulanması ile elde edilecek avantajlar ;
Küçük ve çok işletme yerine daha az sayıda optimum işletme büyüklüğü
sağlamış işletmeler, pazar gücü ve rekabet şansı olmayan işletmeler
yerine pazar gücü ve rekabet gücü olan işletmeler, az sermaye
miktarı ile daha fazla iş yapabilme imkanı, tarımda mekanizasyon
imkanı, ynı ürün ekilecek tarlalarda homojen bir yapı, üretilen
hayvansal ürün miktarı fazla ve gıda güvenliği yüksek gıda, planlı
ıslah yöntemleri, bakım, besleme, hayvan refahı, salgın hastalıklarla
mücadele işlemleri daha az maliyetlerle yapılması, kaliteli ve
ucuz besin maddelerinin kullanımı, uygun rasyonlarla beslenme,
birim alandan az maliyetle daha fazla ürün alabilme, girdi alımında
seçme ve pazarlık gücü, projelerden, primlerden ve desteklemelerden
en üst düzeyde yararlanma imkanı, tarımda istihdam edilen çiftçi
sayısında ileri yıllarda azalma, istihdam fazlasının tarım dışında
geliştirilen projelerde istihdam imkanı, kamu hizmetlerinde öncelikli
bir işletme, damızlık materyal alımında tercih edilir bir işletme,
organik tarım yapma imkanı, biogaz tesisi kurularak işletmenin
enerji ihtiyacının işletmeden karşılanması imkanı, üretilen ürünlerin
üretilmesi, işlenmesi, değerlendi-rilmesi ve marka yaratılması
ile pazarlama aşamasında avantajlı bir konum, İyi Tarım Teknikleri
uygulayarak üretilen ürünlerde avantajlı konum, yarı açık ve buzağıların
kulübelerde yetiştirilmesi gibi maliyeti az olan barınak sistemleri
uygulanabilmesi imkanları olacaktır.
Dezavantajlar:
Başlangıçta kullanılan girdiler ve materyaller çok farklı olacağı
için sorunlarında doğal olarak çok olabilir. Gruba katılan çiftçilerin
olumsuz şartlarda birlik, inanç, üretim yöntemi ve grup çalışmasının
faydalı olmayacağı düşüncesi hasıl olabilir. Tarımla ilgili kuruluşların
desteği şu anda genel olarak çiftçi düzeyindedir.
|