SEKTÖREL

Hüseyin Nuri ÇOMU
Sunar Mısır A. Ş. Gen. Müd.

 

 Tatlandırıcı İthalatının Mısır ve Pancar Üreticisine Etkileri

Mısır…
Çukurova'da pamuk tarımının ekonomik ve karlı olma özelliğini kaybetmesiyle gündeme gelen çiftçinin kurtarıcısı…
Özellikle 1990dan sonra ovada devlet desteği almamasına rağmen tercih edilen, alternatif ürünler arasında en karlısı. Ayrıca son yıllarda üretilen ürünün tamamının özel sektör tarafından satın alınması hem çiftçiyi ürün bedeli tahsilatında rahatlatmış, hem de devleti finansman yükünden kurtarmıştır.

Bu hububatın rağbet görmesinin sebeplerinden birisi Anadolu'nun hemen hemen her köşesinde rahatlıkla yetiştirilebilmesi ise diğer sebebi de yem sanayisinin en önemli hammaddesi ve Türkiye'de kurulu bulunan 5 mısır nişastası, nişasta bazlı şeker üreticisi tesisin tek hammaddesi olmasıdır.

Ülkemizde üretilen mısırın yaklaşık %35ini değerlendiren mısır nişastası ve nişasta bazlı şeker sanayisinin ürünleri mısır nişastası, 4634 sayılı Şeker Kanunu gereği nişasta bazlı şeker sayılan glikoz, izoglikozlar, dekstrin, ülkemizde üretim açığı olan mısır yağı, yem sanayi için kıymetli hammaddeler olan mısır kepeği, gluten, mısır küspesi belli başlılarıdır.
Özellikle bu sektörün tek hammaddesi olması, ithalatın da devlet tarafından doğru zamanda engellenmesiyle nişasta sanayi mısır tarımının artmasını teşvik edici tanıtım ve fiyat politikaları uygulayarak çiftçinin hep destekçisi olmaya çabalamıştır, mısır hasat dönemlerinde adeta mısır alım fiyatlarının düşmesini engelleyerek çiftçinin mısır tarımına ilgisini artırmıştır.

Önceki yıllarda yaşanan ağır ekonomik kriz sonucu IMF'nin baskılarına hükümetin boyun eğmesi neticesinde uygulamaya konulan 4634 sayılı Şeker Kanunu ile mısır tarımı bu önemli ve stratejik pazarını kaybetme noktasına gelmiştir.. Özellikle kanunun uygulanması esnasında bakış açısı, uygulama politikaları ve kanunun hazırlanması aşamasında görülmeyen hata ve eksikliklerin telafi edilmemesi önümüzdeki yıllarda gerek bu sektörü gerekse Anadolu'nun önemli bir kısmını besleyen pancar tarımı ve sanayini yok olmaya mahkum edebilir.

Şeker Kanunu madde 1 her turlu sekerin ( ister pancar kökenli ister nişasta kökenli ) yurtiçi talebin yurt içi üretimle karşılanmasının kanunun amacı olduğunu açıklar. Bu kanun asla

pancar tarımı yapanı mısır tarımı yapana karsı veya pancar şekeri üreteni nişasta bazlı seker üretene karsı koruma amaçlı değildir, çünkü MISIR çiftçisi de PANCAR çiftçisi de PANCAR ŞEKERİ üreticisi de, NİŞASTA BAZLI ŞEKER üreticisi de bu ülkenin ihtiyacı olan, talep olan ürünleri üretir, katma değer, zenginlik sağlar, fayda sağlar.Kanunun giriş maddesinden de bu anlaşılmaktadır..O halde kanun esas olarak yurtiçi üretimi kısıtlayan değil TEŞVİK EDEN ,artırmayı hedefleyen, gerekirse yurtiçi üretimi ihracata teşvik eden, destekleyen ve ÖZELLİKLE bu sektörü yurt dışından ithalat yoluyla gelebilecek rekabete karsı korumayı amaçlar. Benzeri halen Avrupa Birliği'nde yürürlükte olan kanunun işleyişi de aynen böyledir. Ülkemizde kişi bası milli gelirin 2500 USD nin altına düştüğü böyle sıkıntılı bir donemde devletin her turlu üretimin onunu açması ve teşvik etmesi gerekirken üretim kısıtlamaları hangi isim ve sebeple yapılırsa yapılsın anlamsız, zararlı ve küçültücüdür.
Mısır tarımının hızla yayılmasını sağlayan nişasta sanayi yerli ve yabancı yatırımların nasıl teşvik edilebileceğinin araştırıldığı böyle bir dönemde uygulamaya konan KOTA ile % 20 kapasite ile çalışmaya mahkum edilmiştir.

Kanunun hazırlanması ve uygulanmasında yapılan önemli ve VAHİM bir hata da bu güne kadar şeker ve şekeri ikame eden ürünlerin İTHALATI ile ilgili hiçbir düzenleme yapılmamış olmasıdır.AB ülkelerine 10 kg numune şeker dahi giremezken Türkiye'de kanunun kota uygulaması başladıktan sonra yurtiçi üretim kısılmış, İTHALAT patlama göstermiş hatta kanunun hazırlanması sırasında defalarca ikaz etmemize rağmen kanun kapsamına alınmayan ve şekeri ikame eden yapay tatlandırıcılar( aspartam,sakarin vb.) ithalatı yüzünden Şeker Fab, A.Ş. 500.000 ton şekerini satamamıştır. Ancak maalesef bu konudaki ikaz ve raporlarımız bugüne kadar Ankara'daki bürokratlar tarafından dikkate alınmamış, ne hikmetse Şeker Kuruluna İthalatın engellenmesiyle ilgili bir başvurumuz reddedilmiş, bir diğerine ise lütfen cevap bile verilmemiştir.
Pancar sekeri satışını artırmak için yurtiçi üretimi sınırlandırılan fruktoz ve glikoz gibi nişasta bazlı şeker ithalatı patlama göstermiştir.

Oysa İç piyasada tüketilmek üzere ithal edilen şeker ve nişasta bazlı şeker (glikoz,fruktoz v.b.) ithalatı engellenmelidir.
Bu amaçla; gümrük oranları arttırılamıyorsa dahi, buğday ve mısır ithalatında uygulandığı gibi, ithalat da aranan standartların zorlaştırılmasıyla, ithalat Tarım Bakanlığı'nın Koruma Kontrol Müdürlüğü tarafından engellenebilir.

Kanundaki Şeker Tanımında yer almamasına rağmen şekeri ikame eden ve ayrıca sağlıklı insanların fazla miktarda kullanmasının sakıncaları olduğu bilinen, 1 kilogramının tatlılık değeri 200 kilogram pancar şekerine eşdeğer olan, tamamı ithal edilen
ORGANİK KİMYASAL TATLANDIRICILAR (sun'i tatlandırıcılar) ithalatı kat kat artmıştır.
Oysa. Organik kimyasal tatlandırıcılar (sakarin,aspartam v.b.) ithalatı sınırlandırıl-malıdır.
SARS virüsünün tehlikeli şekilde yaygınlaştığı Çin Halk Cumhuriyeti'nden yapılan sun'i tatlandırıcı ithalatı tamamen engellenmeli ve diğer ülkelerden ithal edilen ürünlerin kullanımı ise; Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı'nın Gıda Kodeksi yoluyla sadece diet ve diabetik ürünlerle sınırlandırılmalıdır. Acı olan bir bakşa konu da devletin bu kanun çerçevesinde uygulama ve sorunları çözmek adına tarafları bir araya hiç getirmemiş olması, konuya sadece pancar çiftçisinin problemi olarak bakarak adeta MISIR ÇİFTÇİSİNİ YOK SAYMASIDIR.
Şeker Kurulu'nda yerli Nişasta Bazlı Şeker üreticisi sanayicilerin ve Mısır Üreticisi çiftçilerin temsil edilmemesi kurumun sorunlara tek taraflı bakmasına sebebiyet vermiştir. Yerli Nişasta Bazlı Şeker üreticilerinin bu sektöre verilen toplam kotadaki payı %12 de kalmıştır. Bu her iki madde bu sektörde tekelleşmeyi adeta teşvik etmiştir. Şeker Kurulu çalışmalarında şeffaflığa önem vermemiştir.
Eğer İthalatın önüne geçilmez ise ithalat bütün pancar şekeri ve nişasta bazlı şeker üretimini kısa süre içerisinde engeller duruma
gelecek, bundan da en büyük zararı mısır ve pancar ÇİFTÇİSİ birlikte görecektir…

Kendinizi Mail listemize ekleyin sitemiz ve sektörle ilgili gelişmelerden sizide haberdar edelim.

 

SEKTÖREL

>> Yaş meyve-sebze sektörü ön raporu

>> Tatlandırıcı ithalatının mısır ve pancar üreticisine etkileri

>> Ülkemizde bitki biyoteknolojisi

>> Erozyon ve kontrolü

>> Tarımda traktörün önemi



 

ANA SAYFAYA DÖN
 


 

Copyright©1996-2000 Cine-Tarım A.Ş. Her hakkı saklıdır.
Cine-Tarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.