KISA KISA 

Almanya organik tarıma yöneliyor

Almanya'nın yeni Tarım, Gıda, ve Tüketiciyi Koruma Bakanı bayan Renate Künast, ülkesinin adeta fabrika tarzında çalışan ve çeşitli yapay maddelerle yoğun tarım yapılan çiftliklerden daha az yoğunlukta yapay yöntemlere başvurulan, buna karşılık doğal maddelere daha çok yer verilen organik tarım ürünleri üretimine geçmeye öncelik vereceğini açıkladı. Koalisyondaki Yeşiller Partisi'nin başkanı da olan Künast, "deli dana" hastalığından ötürü hemen hemen tüm Avrupa Birliği ülkelerinde tüketicilerin adeta panik havasına girmelerine gönderme yaparak, bundan böyle gıda ürünlerinde doğal maddelere dayalı imalatı teşvik edeceklerini bildirdi ve öteki AB ülkelerine de benzeri bir tavır alma çağrısında bulundu.

"Ekolojik tarım" veya "organik tarım" denilen ve kimyasal gübre, tarım ilacı, genleri değiştirilmiş tohum yahut et bazlı hayvan yemi kullanılması ve genelde tüm yapay girdiler, katkı maddeleri kullanımıyla yapılan gıda ürünlerinin yerine doğal girdilerle gıda ürünü imaline dayanan yeni tarım, hayvancılık ve gıda ürünü imalatı anlayışı Batı kamuoyunda giderek artan bir destek buluyor. Çevreci Yeşiller hareketleri ve partileri ile tüketici kuruluşları da bu anlayışa sahip çıkıyor. Deli dana krizindeki ihmali dolayısıyla istifa etmek gereğini duyan eski bakanın yerine gelen bayan bakan yaptığı açıklamada, "okolojik tarıma, doğal hayvan yemlerine ve çiftçi dünyasında istihdamın korunmasına öncelik vermek üzere her düzeyde tüm olanakları kullanacağım" dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: "Deli dana hastalığı skandalı eski tarz tarım politikasının sonu olmuştur. Çiftçilikte yeni ölçüt 'kütle değil, kalite' olacaktır.

Bu doğrultuda organik olarak yapılan gıda üretiminin payının önümüzdeki on yılda toplam içinde yüzde 20'ye çıkartılması öngörülüyor. Bu oran halen yüzde 2,5 - 3 düzeyinde bulunuyor. Organik tarıma geçilmesi ve doğal girdilere dayalı gıda ürünlerinin üretilmesi için standartların yükseltilmesi ve bu meyanda yapay tarımsal ilaçlara, katkı maddelerine kısıtlamalar getirilmesi gerekiyor. Bakan Künast, bu amaca ulaşabilmek için çiftçilerin ve gıda üreticisi tüm sektörlerin elbirliğinin şart olduğunu vurguluyor.

Buna karşılık, konuyla ilgili çevreler söz konusu hedeflerin niyet ve ilke olarak çok olumlu olduğunu teslim etmekle birlikte gerçekleştirilmesindeki ciddi güçlüklere işaret ediyorlar. Bunların başında organik tarımın maliyetinin yüksek olması ve yapay ürünlere oranla çok daha yüksek fiyatlardan satılması geliyor. Bunun kadar geçerli bir başka güçlük etkeni de ekolojik tarımın talebi karşılamakta hayli yetersiz kalacak olması. Zaten on yıl içinde toplam gıda üretiminde ancak yüzde 20 oranının hedeflenmesi de büyük ölçüde bu durumdan kaynaklanıyor.

Bunun yanı sıra organik tarıma geçişin, ekonomik ve sosyal planda da çeşitli sıkıntılar yaratacağı ileri sürülüyor. Tarımsal ilaçlar, kimyasal gübreler ve benzeri yapay katkı maddeleri üretin kesimler ile tarımda genetik çalışmalarının gerileyen talep yüzünden ekonomik güçlüklerle karşılaşacağı ve ciddi istihdam sorunları baş göstereceği tahmin ediliyor. Ancak kamuoyunda yapay girdilerle hazırlanmış gıda ürünlerine ilişkin olarak giderek yaygınlaşan bir çekimserlik organik tarım lehinde önemli bir baskı unsuru işlevi görüyor. Halen başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa Birliği üyesi ülkede kırmızı et, hatta tavuk tüketimi büyük ölçüde düşmüş bulunuyor.

 

BU HABERLE İLGİLİ DİĞER GELİŞMELER

Haber listemize üye olup tarım sektöründeki haberlere, geliştirici herkese açık tartışma platfomlarına katılabilirsiniz.
.
Mail adresinizi sol aşağıya yazın ve "Listeye Gir" butonuna tıklayın.
Karşınıza gelecek sayfadaki formu eksiksiz doldurun.

Powered by ListBot

KISA KISA

>> Sübvansiyon çiftciye değil
>> şirketlere gitti


>>
Tarım dünyasında dev nikah

>>
Akdeniz İhracatcı Birlikleri'nden
>> Turunçgil üreticilerine el kitabı


>>
Almanya organik tarıma yöneliyor




 
ANA SAYFAYA DÖN
 

 

 
Copyright©1996-2000 Cine-Tarım A.Ş. Her hakkı saklıdır. Cine-Tarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.