CİNESANAT

Dünyanın Uzak Ucu

Yön: Peter Weir
Oyun: Russell Crowe, Paul Bettany

1800'lü yılların başında, donanmasıyla Akdeniz'i titreten Napolyon'un karşısında güç olarak İngilizler vardır sadece. Daha güçlü toplarla yüklü, modern bir Fransız yelkenlisine karşı Güney Amerika kıyıları boyunca süren kaçma kovalamacalar sonunda İngiliz Kaptan'ın usta
denizciliği başarılı olur ve güçlü düşman çeşitli taktiklerle yenilgiye uğratılır. Gladyatör filminin başarılı aktörü R. Crowe yine bir tarihi filmde yer alıyor ve oldukça da başarılı bir oyunculuk sergiliyor. Dev dalgalarla mücadele sahneleri kadar, dehşet verici top atışları ve birebir vuruşma sahneleri de izleyicileri maceradan maceraya
sürükleyip duruyor. Doğa tutkunu bir bilim adamı olan gemi doktorunun Galapagos adalarındaki ilginç hayvanlara yönelik merakı da filme ayrı bir görüntü zenginliği katıyor.

Yüzüklerin Efendisi-3

Yön: Peter Jackson
Oyun: Elijah Wood, Orlando Bloom

Ünlü serinin 3. ve son filminde, Frodo ve arkadaşı Sam her türlü zorluğa rağmen dağları ovaları aşıp, belalı yüzüğü Sauron'un kulelerine bakan yanardağa atıp yok etmeye çırpınırken, rehberleri
olan garip yaratığın hainlikleriyle de uğraşırlar. Hobbitler, Elfler, çevredeki tüm krallıklar ve hatta sihirli kılıcın etkisiyle yola gelen lanetli ölüler ordusu (!) bile, hep birlikte Sauron'un dehşet veren ordusuna karşı savaşıp, Orta Dünya'yı kurtarırlar. Diğer iki bölüme göre çok daha heyecan verici sahnelerle dolu filmde, konunun
saçmalığı ve isimlerin acayipliğine rağmen, 3 saat boyunca müthiş bir göz ziyafeti çektiriliyor. Korkunç görünümlü Orglar, dev filler ve
mancınıklarla savaş sahneleri gerçekten etkileyici kılıyor filmi, bolca bilgisayar oyunu olsa da.

Karşı Pencere

Yön: Ferzan Özpetek
Oyun: Raoul Bova, Giovanna Mezzogiorno

Geçim sıkıntısı çeken ve sık sık tartışan, iki çocuklu bir İtalyan ailesinin, yolda hafızasını kaybetmiş yaşlı bir adamı bulmalarıyla başlayan tuhaf olaylar dizisi, karı koca arasındaki gerginlikler nedeniyle, kadının karşı evdeki bir gencin sihrine kapılmasıyla daha bir dalgalanmaya başlar. 60 yıl önceki Nazi vahşetine de göndermeler yapılarak, yaşlı adamın geçmişi kurcalanır v.s. İtalya'yı kasıp kavurduğu ve bütün ödülleri toparladığı söylenerek reklamı yapılsa da,
film konu ve görüntü zenginliği olarak fazla çarpıcı bir hava sunmuyor aslında. Belki bir Türk yönetmenin elde ettiği başarıyı fazla göklere
çıkarmanın bedeli olsa gerek bütün bu abartılı tanıtımlar. İlle de görülmesi gerekir notunu hak etmiyor doğrusu.

Ölümle Yaşam Arasında

Yön: Alan Parker
Oyun: Kevin Spacey, Kate Winslet

Felsefe profesörü David Gale, işindeki başarısı kadar, idam cezalarına karşı yürüttüğü mücadelesiyle de ünlüdür. Bu mücadele sırasında sert tepkilerle karşılaşan David, önce tecavüz ve ardından da cinayet iddiasıyla tutuklanır. Artık o da bir idamlıktır ve infazına 3 gün kala, başarılı bir gazeteci olan Bitsey ile son röportajını yapmaya karar verir. Geriye dönüşlerle yaşadıklarını aktarınca, gazeteci kız David'in suçsuz olduğunu anlar ve bulduğu belgelerle onu kurtarmaya çalışır ama her şey için çok geçtir artık. Gerilimli sahneleri kadar, son bölümdeki inanılmaz dramatik sahnelerin etkileyiciliği de, hiç reklamı yapılmayan bu güzel filmi beyinlere çiviliyor adeta. İdeali için kendini feda eden insanların çırpınışları, usta bir yönetmenin eliyle, oldukça başarılı bir yapıma dönüşmüş.

 

Kendinizi Mail listemize ekleyin sitemiz ve sektörle ilgili gelişmelerden sizide haberdar edelim.

CİNE-SANAT

FİLM-ELEŞTİRİ:

>> Dünyanın Uzak Ucu

>> Yüzüklerin Efendisi-3

>> Karşı Pencere

>> Ölümle Yaşam Arasında

ŞİİR:

>> Ölüm bize vız gelirdi

ANA SAYFAYA DÖN