YORUM

Kemal ERDOĞAN


Suyun Gözüne / Kök Sorunumuz Nedir?


''Mısır örneği''

Turizm sektörünün sorunları için ,Turizm Bakanı, Otelciler Derneği Başkanı (TÜROB), Turizm Acentaları Derneği Başkanı' nı (TÜRSAB) biraraya getirdiğinizde,sektörü derinliğine inceleyebilecek, temsil yeteneği yüksek, üç kurum başkanını bir araya getirmiş oluyorsunuz.

Aynı formulü tarım sektörüne uygulamaya kalktığınızda etkili bir masa kurabilmek için,
3 bakan,1 müsteşar, (Tarım,Sanayi,Hazine,Dış Ticaret Müsteşarlığı) 5 oda başkanı, (TOBB, TİM,TZOB,TMMO, ZMO). Tarımsal üretimin tedarik sektörü (Tohum, İlaç, Gübre, Mekanizasyon, Sulama) sektörlerinin başkanlarını da sayarsak toplam 13 ediyor, gıda sektörü hariç.
Bu sayı yeter derseniz birçok önemli kurum başkanını dışarda bırakmış oluruz. Üstelik yıllardır yukarda saydığımız kurum başkanlarının tümünü bir araya geldiği bir toplantıyı hatırlamaya çalışıyor ama hatırlayamıyorum.

Tarım ve gıda sektöründe sorunların çözülmesi çok sayıda farklı statüde kurumların iş birliği yapmasını gerektiriyor. Tarım sektörü dilim dilim parçalardan oluşuyor. Her ürünün beslediği farklı sanayi, gıda, ihracat kolları var. Bu dev sektörün bu gün sahip olduğu dikey ve yatay ilişki düzeyi ile mevcut sorunlarını çözmesi mümkün görünmüyor. Sadece bizim sektörün derneğinin iyi çalışması problemleri çözmemize yeterli olmuyor.Zincirleme bağlı olduğumuz sektör dernekleri ile çok iyi etkileşim kurmak zorundayız.

Mısır tüketimimiz 2 milyon ton, 1 milyon ton dışardan alıyoruz. Mısırı, nişasta, yağ ve yem sektörü kullanıyor. Nişasta sektörünün ürettiği tatlandırıcıları kullanan şekerli mamül üreticisi sektörümüzün 2 milyar dolara yakın ihracatı var.

Kotalar yüzünden mısır ve şeker üreticileri karşı karşıya geldi. Mısır üretimimiz yetmiyor.
Şekerde stoklar oluşuyor. Mısır üretiminin sorunlarına şeker pancarının sorunları karışıyor.
Sorunun sahiplerini bir araya getiren bir masaları yok.Hepsi farklı zamanlarda siyaset ve bürokrasiyi etkilemek için eski klasik lobi seyahatlerini yapıyorlar. Bunun yerine ürün bazında üretici sanayici, ihracatçı, ithalatçı, kamudan oluşan etik kurullarını kurmayı, şimdilik düşünmüyorlar.

Güçlü ithalat lobisi yine mısır hasat zamanı öncesi dünya piyasalarından mısır bağlantısı yaparak depolarını doldurdu. Son üç yıldır sağlıklı işleyen bu takvim neden bu sene bozuldu?
1 milyon ton mısır açığı olan ülkede hasat zamanı üretici mısırını satmakta zorlanıyorsa bir yetkilinin bu durumu kızgın üreticilere anlatması lazım.

Aslında sorun finasmanda üretici hasad zamanı ürününe peşin para istiyor. Sanayici,ihracatçı
rekabet edebileceği fiyatlarda hammadde, enerji maliyeti istiyor. Tüm bu zincirleme ilişkilerin
yönetimi bakanlıkların, siyasetin bürokrasinin üzerine yığılmış durumda. Deniz bitti diyoruz.
Ama denizin bittiğine inananların sayısı az, herkesin aklı eski bolluk günlerinde.

Deniz bitti, safları sıklaştırın, safları sıklaştırın ki aradan kaçanlar, ortadan kaybolanlar, kimmiş belli olsun.

 

Kendinizi Mail listemize ekleyin sitemiz ve sektörle ilgili gelişmelerden sizide haberdar edelim.

 

YORUM

>> Suyun Gözüne / Kemal Erdoğan

>> Karadeniz'e 255 milyon dolar aktı / Funda Özkan

>> Ayçiçeğinin üretimi değil, ithalatı teşvik ediliyor / A. Ekber Yıldırım

 


 
ANA SAYFAYA DÖN
 

Copyright©1996-2000 Cine-Tarım A.Ş. Her hakkı saklıdır.
Cine-Tarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.