YORUM

Deniz Gökçe


Avrupa'da Tarım Desteklemesi Değişiyor

Tarım Türkiye'nin önemli bir sorunu. Tarım sektörü toplam nüfusun yüzde 35-40 arasını istihdam ederken, toplam üretimin sadece yüzde 10-15 arasını üretiyor. Tarım insanı en kötü eğitim, sağlık, ulaşım şartlarında fakir yaşıyor ve ülke de prodüktivite kıtlığı nedeni ile büyük kayıplara uğruyor. Bu nedenle tarım ekonomi ile siyasetin çatıştığı alan. Siyasette büyük ağırlığı olan tarım, ekonomide katkısı az olmasına rağmen ülkeye büyük faturalar çıkmasına neden oluyor. Bunun kaynağı da tarım desteklemesi olgusu. Bu olgu dünyanın her yerinde en büyük sorunlardan biri.
Aşağıdaki bilgiler 2001 rakamlarına dayanarak dünyadaki doğrudan tarım desteklemesinin boyutlarını ortaya koyuyor. Tabii bu rakamları nüfusa ve GSYİH büyüklüğüne oranlamak gerek ama tarım desteği her yerde büyük bir bütçe kalemi. Aşağıdaki rakamlar 2001 yılı itibarı ile milyar Euro olarak çiftçilere doğrudan ödenen, direkt sübvansiyon denen ödemelerin toplamını gösteriyor.
Wall Street Journal'in 2001 aralık ayı kurları ile ürettiği rakamlarına göre Avrupa Birliği 103 milyar Euro, ABD 55 milyar Euro, Japonya 52 milyar Euro, Kore 19 milyar Euro, Meksika 7.3 milyar Euro, İsviçre 4.7 milyar Euro, Kanada 4.4 milyar Euro, Norveç 2.4 milyar Euro, Polonya 1.6 milyar Euro, Avustralya 1 milyar Euro direkt destek ödemekte. Direkt destek demek tüm tarım desteği demek değil, tüm tarım desteğinin bir parçası demek.
Yarın detaylarına gireceğiz, çünkü detaylar henüz tam basına aksetmedi ve pek anlaşılamadı, ama geçen hafta Avrupa tarım desteklemesi konusunda çok ateşli tartışmaların yaşandığı bir hafta geçirmiş ve günlerce süren kavgalardan sonra bir anlaşma ortaya çıkmıştı. Ayın 26'sı olan perşembe günü gece sabaha karşı toplantıları terk etme şeklinde tehditler savuran Fransızlar da anlaşmaları kabul etmiş ve 40 yıldır geçerli olan CAP denen ortak tarım destekleme politikasında bazı konularda kompromiler oluşmuştu.
Brüksel'in CAP bütçesi Avrupa'nın toplam bütçesinin yarısı demek olan 50 milyar Euro boyutunda kalmaya devam edecekti.
Ancak Avrupa Birliği'nin çiftçilerin ürettiğine oranla destek ödemesi konusunda, destek ile üretimin bağı kısmen koparılacaktı. Böylece Türkiye'de doğrudan fiyat sübvansiyonu olan fındık, tütün, şekerpancarı gibi konularda oluşan ürün dağları, Avrupa'da da tahıl, et ve süt dağları olarak devam edemeyecekti. Ancak bazı istisnalar ve uyum süreleri, alınacak tedbirleri yumuşatıyordu.
Doğrudan destek durumu tüm dünya ülkeleri tarafından ve özellikle gelişen ülkeler tarafından AB aleyhine şikayet konusu olmuştu ve Doha Round Ticaret görüşmelerinin de önemli bir parçası idi. Brüksel'de yapılan anlaşmalara göre desteklerin büyük çoğunluğu üretime endeksli olmayacak, çiftliğin büyüklüğünü ve çevre etkileri ve hayvancılığa katkısına oranlı olacak. Ancak Fransa ve Almanya baskı yapıp tahıl ürünlerinde sübvansiyonunun yüzde 25 kadarını ve et üretiminde ise sübvansiyonun yüzde 40 kadarını doğrudan üretime bağlı bırakmak şeklinde bir taviz elde etmişler.
Yarın konunun detayları hakkında biraz daha bilgi edineceğiz, çünkü bu konu ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Avrupa'nın bu kararlarının genel kabul görmesi halinde dünya ticaret anlaşmalarında da tarım sektörü ile ilişkili bazı önemli değişiklikler olabilecek!

 
Kendinizi Mail listemize ekleyin sitemiz ve sektörle ilgili gelişmelerden sizide haberdar edelim.

 

YORUM

>> Suyun gözüne/ Tarım Paydaşları Ağı ve beklentiler - Kemal Erdoğan

>> AB Tarımda reform değil "takiyye" yaptı / Ali Ekber Yıldırım

>> Avrupa'da tarım desteklemesi değişiyor / Deniz Gökçe


 
ANA SAYFAYA DÖN
 

Copyright©1996-2000 Cine-Tarım A.Ş. Her hakkı saklıdır.
Cine-Tarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.