EDİTÖR
IMF idi, Avrupa Birliği idi, birlikti derken ne
birliğimiz ne de dirliğimiz kaldı. Koca bir yılı daha geride bırakıp
yeni bir yıla yeni umutlarla giriyoruz. Ama AB' ye girmek için
de her yolu deniyoruz. 2003 yılında istediğimizi elde edemezken
2004 yılı için de AB komiserleri pek olumlu yaklaşmıyor.
Avrupa Birliği'nin tarımdan sorumlu komiseri Franz Fischler,
yaptığı açıklamada AB ile ticaret yapan tarafları daha fazla esneklik
göstermeye çağırdı ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) toplantılarında
yaptıkları vaatlere uygun hareket etmelerini istedi. Fischler,
AB'nin tarım ürünleri ticareti alanında verebileceği tüm ödünleri
verdiğini ve artık daha fazlasının istenmemesini talep etti.
DTÖ üyesi ülkelerin bakanları Eylül ayında Cancun'da (Meksika)
biraraya getiren toplantının başarısızlıkla sonuçlanmasından yaklaşık
üç ay sonra bir açıklama yapan AB komiseri, bir kez daha yeni
bir ödün vermeyeceklerini söylüyor.
Cancun toplantısında da AB, özellikle tarımsal ürünlere uygulanan
gümrük vergileri ve çeşitli destekleme alımları, sübvansiyonlar
konusunda katı bir tavır almış, ABD'den ve gelişmekte olan ülkelerden
farklı açılardan yöneltilen taleplere direnmişti. Söz konusu toplantıda
Amerika Birleşik Devletleri de kendi uygulamaları ve başka devletlerden
talepleri üzerinde inat edince görüşmeler çıkmaza girmiş ve zirve
hiçbir olumlu sonuç alınamadan dağılmıştı.
Tarım konusu DTÖ toplantılarının en çetin alanı. Anlaşmazlık
Kuzey - Güney arasında olmaktan ziyade Batı - Batı arasında odaklanmış
durumda. Atlantik okyanusunun iki yakasındaki AB ve ABD birbirlerini
tarımsal ürün ithalatını daha fazla serbestleştirmeye davet ediyor
ancak kendi uygulamaları "zaten yeterince serbest olduğu"
gerekçesiyle aynı şeyi yapmaktan kaçınıyorlar.
AB Tarım Komiseri Franz Fischler Roma'da yaptığı açıklamada "Biz
yapabileceğimiz kadarını yaptık, Artık başkaları da bizim kadar
yapıcı ve esnek davranmalı. Esneklik tek yönlü bir yol değildir"
dedi. Fischler açıklamasının devamında şunları söyledi: "Eğer
taraflar reform istemiyorlarsa, veya DTÖ toplantılarında yapılmak
istenenin ne olduğunu ve çözümün nerede olduğunu göremiyorlarsa
bir uzlaşmaya varma şansı çok zayıf bir olasılık demektir. Ve
masadaki herkes olgularla yüz yüze gelmeyi göze alıncaya ve sonuç
almayı isteyinceye dek korkarım her seferinde havanda su döveceğiz
ve bir anlaşmaya ulaşmakta başarısız kalacağız. "
Ticaret görüşmeleri sürecinde AB'nin izlediği politikanın haklılığını
savunan Fischler, Haziran ayında kabul ettikleri tarım reformu
paketiyle çiftçilere verilen yıllık 43 milyar euro (50 milyar
dolar) tutarındaki sübvansiyonu önemli ölçüde azalttıklarını ve
49 azgelişmiş ülkeden yapılan tarımsal ürün ithalatında gümrük
vergilerini tamamen kaldırdıklarını anımsattı.
her şeye rağmen 2004 yılının tüm ulusumuza ve tabi ki tarım sektörüne
bol kazanç ve yeni umutlar getirmesini diliyorum.
|