BÖLÜMLER /
KISA KISA
Büyük Sermayeden Tarıma
Büyük Yatırım
Türkiye'de büyük sermayenin artık tarım ve hayvancılığa
da büyük yatırımlar yapmaya başladığı belirtildi. Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı yetkilileri; Koç, Doğan, Pınar, Saray, Kalebodur,
Hedef, Aytaç, Dimes, Söktaş ve diğer tanınmış holding ve grupların
bu sektöre oldukça büyük yatırımlar yaptıklarını açıklayarak,
tarımdaki
güzel gelişmelerin bunda büyük payı olduğunu vurguladılar. Bu
kuruluşların geniş araziler satın
alarak veya kiralayarak büyük tesisler kurduklarını belirten yetkililer
“bakanlığımıza bağlı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün (TİGEM)
elinde
çok geniş araziler ve işletmeler var. Zarar eden veya verimsiz
işletmelerimizi bu gruplara ya da talep eden diğer firmalara uzun
süreli kiraya verebiliriz. Zaten bu kuruluşlar da en az 1000 dönümlük
yerler arıyorlar” dediler.
Zeytinyağında İşler Yolunda Gidiyor
İzmir_Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birlikleri
Başkan vekili Ali Nedim Güreli, gelecek sezonda zeytinyağı fiyatlarında
ani yükseliş ve düşüşüler beklemediklerini söyledi. Zeytinyağında
yaklaşan sezonla ilgi değerlendirmelerde bulunan Güreli, Türkiye'de
yok yılına rağmen 85 bin tona yakın üretim olacağını belirtti.
Geçen sezonda 40 bin ton civarında stok bırakıldığını belirtten
Güreli, “önümüzdeki sezon elimizde 120 bin tonluk ürün olacak.
Bu ürünle var yılı olan geçen sezonla aynı seviyelerde ihracat
yapabileceğimizi tahmin ediyorum dünya fiyatları üzerinde İspanya'daki
kooperatiflerin büyük etkisi var. Dünya çapında üretim ve tüketimde
denge gözüküyor, fiyatlarda ani yükseliş ve düşüşler beklemiyoruz”
dedi
Tariş ile işbirliği
Sektörde geçen yıl çok iyi bir sezon geçirdiklerini dile getiren
Güreli, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliklerinin uyguladığı politika
sayesinde son on yılın en iyi fiyatlarıyla ürün sattıklarını belirtti.
Güreli şunları söyledi:
“Özerkleşme süreci sonrası Tariş, ticari bir şirket gibi hareket
etmeye başladı. Tariş-Özel teşebüssü işbirliği sayesinde en iyi
sezonlardan birini geçirdik.”
Tarıma Destek Sıkıntı
Yaratıyor
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, tarım sübvansiyonları
konusunda sıkıntı yaşandığını belirtti. Dünya Ticaret Örgütü'nün(WTO)
Meksika'da düzenlediği Bakanlar Konferansı'na katılmak üzere Kankun'a
giden Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, düzenlediği basın toplantısında,
Avrupa Birliği ile ABD'yi karşı karşıya getiren tarım politikalarının
konferanstaki tartışmaların odak noktası olacağını belirterek
iki tarafın tarım sübvansiyonuna yaklaşık 300 milyar dolar ayırdığını,
Türkiye'nin tarımda önemli bir üretici olarak görüşmeleri “en
az tarife indirimi”yle bitirmeyi amaçladığını kaydetti. 2005'te
dünyada tüm kotaların kalkmasıyla Çin'in Türkiye için tehdit oluşturmayacağını
da savunan Tüzmen, “Çin'e yapılan ihracat ilk sekiz ayda yüzde
102 oranında arttı. Türkiye 2005'ten sonra da buradan pay alabilir”
dedi.
İhracatçıların yurtdışındaki pazar paylarını kaybetmemek için
zararına satış yaptığını kaydeden Tüzmen, önümüzdeki dönemde kurların
kendi içinde dengeyi bulacağını umduklarını belirtti. Öte yandan
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, WTO'nun yaptırım gücü sayesinde Uluslarası
Para Fonu'ndan(IMF) ve Dünya Bankası'ndan daha büyük bir küresel
güç olduğunu savundu.
|
BÖLÜMLER
>>
Kısa kısa

ANA
SAYFAYA DÖN

Bal Üreticisine
Naftalin Uyarısı
Arıcıların, ürünlerini zararlı böceklerden korumak için arı kovanlarında
naftalin kullanmasının, bal ihracatını olumsuz yönde etkilediği
vurgulanırken, daha dikkatli olunması istendi.
Konya'da kurulu Cebel Bal ve Gıda Firması'nın Genel Müdürü Şakir
Sudan, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin birçok bölgesinden aldıkları
balın yüzde 40'ına yakınını bu yıla kadar İngiltere ve Almanya
gibi Avrupa ülkelerine ihraç ettiklerini bildirdi.
Türkiye'nin bal üretimi açısından dünyada eşine az rastlanır
bir iklime sahip olduğunu ifade eden Sudan, ancak bu potansiyelin
bilinçsizce kullanılan yöntemler nedeniyle gerektiği gibi değerlendirilmediğini,
Türkiye'de arıcılık sektörünün gelişmesi ve ihracatın artırılması
için arıcıların mutlaka eğitilmesi gerektiğini vurguladı.
Sudan, ''Ülkemizde bal üreticileri, arılarını bal zararlısı böceklerden
korumak için naftalin ya da zirai ilaçlar kullanıyorlar. Bu maddeler
balın kalitesini bozuyor. Ayrıca, bal içinde kalan az miktardaki
kalıntılar da, bizi zor durumda bırakıyor. Zirai ilaçların önemli
bir kısmını Konya'daki laboratuvarlarda analiz ettirerek tespit
edebiliyor ve ona göre önlem alabiliyoruz. Ancak, naftalin zirai
ilaçlar kadar kolay tespit edilemiyor.''
Sudan, çoğu zaman naftalin içeriği tespit edilmeden balın yurt
dışına gönderildiğini belirterek, bu nedenle ürünlerinin, bazen
geri döndüğünü, bazen de imha edildiğini anımsattı. Bu durumun
geçen yıllarda kendilerine maddi anlamda zarara soktuğunu ifade
eden Sudan, sözlerine şöyle devam etti:
"Balda naftalin kullanılması nedeniyle bu yıl ihracatımızı
yüzde 50 oranında düşürmek zorunda kaldık. Çiftçilerimizi uyarmamıza
karşın bu konuda ısrarcı davranmaları hem bize hem ülke ekonomisine
zarar veriyor. Arıcıların bilinçsizce davranışları yüzünden ihracattaki
düşüş devam ediyor. Bu konuda arıcılara hem daha iyi eğitim verilmesi
ve hem de devletin önerdiği ilaçların kullanımının sağlanması
gerekiyor.''
Sudan, arıcılıkta naftalin kullanımının önlenmesi gibi bazı
sorunların giderilmesi halinde, yılda 1 milyon dolarlık bal ihraç
edebileceklerini sözlerine ekledi.
|