YORUM

Adnan Erdoğan


KIRK DÜĞÜM


İç içe kapalı, kırk kapı,
Kırkında kırk kilit asılmış.
Kırk kapı ardında kırk oda,
Kırkı da iç, içe yapılmış.
Kırk kapı dibinde kırk ejder,
Somaki mermerden yontulmuş.
Canlı mı, değil mi belirsiz,
Nefesinden alevler saçılırmış,
Kırk kapı önünde kırk mermer sunak,
Kırkında kırk yiğit kurban edilmiş.
Kırk kapı ardında kırk oda,
Kırkı da iç, içe yapılmış.
Kırk oda içinde kırk dilber,
Kırkı da kırk yıldır ağlaşır.
Yalnız kırkıncı odada dilberler sultanı,
Yüreği ümit dolu, gülüp eğleşir.
Şahlar şahı duyacak,
Kırk yiğidini yedine alacak.
Kırk yıl dolmadan gelecek,
Aşkın sultanını bulacak.
Bilinmez şahlar şahı geldi mi?
Ejderin boynunu vurdu mu?
Yoksa kırk yıl geçti de aradan,
Dilberler sultanı bekledi durdu mu?
Bugün bile her güzelin gönlünde,
Aşkın sultanı hala bekler, şahlar şahını,
Birgün çekeceğini düşünmeden,
Kapısında ölenlerin ahını...

 

BU HABERLE İLGİLİ DİĞER GELİşMELER

Kendinizi Mail listemize ekleyin sitemiz ve sektörle ilgili gelişmelerden sizide haberdar edelim.

 

YORUM

>> KIRK DÜĞÜM/ Adnan Erdoğan



 
ANA SAYFAYA DÖN
 

Copyright©1996-2000 Cine-Tarım A.Ş. Her hakkı saklıdır.
Cine-Tarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.