BÖLÜMLER / KISA KISA



* Başak Hayat Sigorta'dan çiftçilere özel sigorta

Başak Hayat Sigorta, Tariş, Trakya Birlik, Çukobirlik, Antbirlik, Fiskobirlik, Marmarabirlik, Karadenizbirlik ile Tarım Satış Kooperatifleri Birliği üyesi iki milyon kişiye yeni bir sigorta hizmeti sunmaya başladı.

Başak Hayat Sigorta Genel Müdürü Tevfik Cansız, ekonomik krizden etkilenen üreticiler için yeni bir ürün çıkardıklarını belirterek, " Birliklere ortak olan üretici, bağlı bulunduğu birliğinden çeşitli ayni ve akdi kredi kullanıyor. Büyük özveriler ile yetiştirdiği ürünü birliğine satıyor. Ürün bedeli ödenirken ortağın borçları tahsil ediliyor, kalanı üreticiye veriliyor. Biz de yıllık 25 milyon TL prim karşılığında birlik ortağının sigortasını yapıyoruz. Böylece, ortağın vefatı halinde geride kalanlara borç bırakmaması sağlanıyor" dedi.

Cansız, bu sigortada dikkati çeken en önemli noktanın, ödenecek primin ürün hasat zamanı ürün bedelinden kesilmesi olduğunu vurguladı. İsteyen üreticinin 25 milyonun katlarını ödeyerek, teminat tutarını yükseltebileceğini de ifade eden Cansız, ayrıca kooperatif üyeleri için özel sağlık sigortası da geliştirdiklerini kaydetti. Cansız, Tarım Satış Kooperatifleri ortakları için hazırlanan özel sağlık sigortası ile üretici ve bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının özel sağlık sigortası kapsamına dahil olabileceğini bildirerek, bu konuda da sektörde ilk kez büyük şehirlerin dışında Anadolu'nun değişik bölgelerindeki özel sağlık kuruluşları ile anlaşma yaptıklarını açıkladı.

Tevfik Cansız,ayrıca kooperatif ortaklarına, eş ve çocuklarına Başak hayat tarafından özel olarak hazırlanan "üretici emeklilik sigortası" uygulaması ile yine bir özel emeklilik sigortasını hizmete sunduklarını belirterek, bu üründe de primlerin ürün bedellerinden kesilerek tahsil edildiğini sözlerine ekledi.

* Doğrudan gelir desteği Gerekli kaynak 2,4 katrilyon lira

Tarım ve Köy İşleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, bütçede 1.9 katrilyon liralık ödeneği bulunan 2002 doğrudan gelir desteği ödemeleri için 2.4 katrilyon liraya ihtiyaç duyduklarını açıkladı. Gökalp, geri kalan parayı temin etmek için çalıştıklarını belirtirken ödemelere sonbahar aylarından itibaren başlayacaklarını bildirdi.
Gökalp, doğrudan gelir desteğinin herhangi bir dış kaynakla finanse edilmeyip bütçeden karşılandığını kaydetti.
Gökalp, "Türk tarımında devrim niteliğinde bir proje ve Türk üreticisinin öz projesi" olarak değerlendirdiği Çiftçi Kayıt Sistemi ve Tarımsal Veri Tabanı Projesi'nin 2001 yılında uygulamaya konulduğunu belirterek, bu kapsamda 81 ildeki tüm çiftçilere ulaşılarak kayıt altına alındığını ve doğrudan gelir desteği ödemelerinin yapıldığını bildirdi.
Gökalp, projeyle 11.8 milyon hektar tarım arazisi ve 2 milyon 182 bin 765 çiftçinin kayıt altına alındığını belirtirken, bu çiftçilere 1 katrilyon 176 trilyon lira doğrudan gelir desteği ödemesi yapıldığını ifade etti.
Uygulanan proje ile Türkiye'deki tarımsal alanın parçalanmışlık oranının yüksekliğinin de ortaya çıktığını ifade eden Gökalp, Avrupa Birliği'nde ortalama 174 dekar olan işletme büyüklüğünün Türkiye'de 59 dekarda kaldığını ifade etti.

* Nişasta kökenli şeker kotası arttırıldı

Nişasta kökenli şekerler için, 2002,2003 pazarlama dönemine yönelik belirlenen üretim kotası, yüzde 50 oranında arttırıldı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın, nişasta kökenli şeker üretimi için belirlenen kotanın yüzde 50 arttırılmasına ilişkin yazısı üzerine alınan kararlar Bakanlar kurulu kararı ile resmi Gazete'de yayımlandı.Karar uyarınca, nişasta kökenli şekerler için ayrılan kota, sakaroz kökenli şekerler için ayrılan kota ile ilgilendirilmeksizin arttırıldı.
Bakanlar Kurulu Kararı ile Şeker Kurulu tarafından nişasta bazlı şeker için tahsis edilen 234 bin tonluk kota, sakaroz kökenli şekerler ile ilişkilendirilmeksizin, yüzde 50 arttırılarak 351 bin tona yükseltilmiş oldu. Böylece A kotası kapsamındaki şeker üretimi de 2 milyon 341 bin tondan, 2 milyon 458 bin tona çıkarıldı.

* Karpuz fiyatı üreticiden tüketiciye altı kat artıyor

Türkiye'de karpuz üretiminin önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği Adana'da, ekim alanlarındaki artış ve yüksek rekolteye paralel olarak tarlada kilosu 25 bin liraya kadar düşen karpuzun,aracıların karı nedeniyle 6 katına ulaşan rakamlarla tüketiciye sunulduğu bildirildi. Adana'da tarlada üreticinin kilosunu 25 bin lira ile 50 bin lira arasında elinden çıkardığı karpuz, Adana Büyükşehir Belediyesi Vedat Dalokay Toptancı Hali'nde 50 bin lira ile 100 bin lira arasında işlem görüyor. Halden çıkan karpuz, semt pazarlarında ise kilosu 150300 bin liradan tüketime sunuluyor. Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru, geçen yıl yaklaşık 90 bin hektar olan ekim alanının bu yıl aynı rakamı biraz aştığını belirterek, "Bu yıl ürün kalitesi ve verim hava koşullarının olumlu geçmesi nedeniyle yüksek oldu. Üretici sevindi" dedi. Doğru, tüm sebze meyvede olduğu gibi karpuzda da aracı karlarından dolayı tüketicinin zarar gördüğünü, pazardan, hale, halden semt pazarlarına ya da düğer büyük kentlere ulaşıncaya kadar fiyatının piyasa kurallarına aykırı ve fahiş oranda arttığını ifade ederek, "Bunun mutlaka önüne geçilmesi gerek" dedi. Doğru, hale giren ürünlerden yüksek oranda komisyon alındığını öne sürerek, bu durumun korsan hal oluşumuna ve kayıt dışı satışlara yol açtığını, sonuçta ekonomi ve vatandaşı zarara uğrattığını söyledi. Buna karşılık, hal yetkilileri, komisyonculardan ibraz ettikleri fatura bedeli üzerinden yüzde 2 oranında vergi, belediye zabıta müdürlüğü yetkilileri de semt pazarlarında 500 bin lira işgaliye ücreti alındığını belirttiler ve piyasada fiyatların oluşumunda herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını ifade ettiler.

* Zararlılarla mücadelede yeni yağlar / Cahit Uluç

Uzun yıllardan beri bahçe ziraatinde kullanılan metalik yağlar damlacık iriliği yönünden 700 micron olup, yağmurdan yıkanmış 32 santigrat derecenin üzerindeki ısı ortamında uygulanamaz olması ihtiva etmiş olduğu kükürt ve kükürtlü bikleşiklerin %90'dan az olup bitkiye fitotoksisit etki (yakıcı) yapması sebebiyle 1990 yılından bu yana bu fitotoksisiteyi en aza indirmek için bazı firmalar yeni tip yağlar elde etmişlerdir.
Bu yağlar parafinik yağlar olup, damlacık iriliği yönünden 50 micron civarındadır, yağmurdan yıkanmaz 100.F (34 santigrat derece) ısılarda bile uygulanabilir. Çünkü ihtiva etmiş oldukları kükürt ve kükürtlü bileşikler %92'den daha azdır. Hatta binde beş dahi olanları mevcuttur. Suda stabildir en az üç saat ayrışmadan kalır metalik yağlarda bu durum 8 dakikadır.
Mineral yağların zararlılara etkinlikleri ihtiva etmiş oldukları karbon molekülleri ile dar bölge alanı içinde bulundukları yerle önem kazanmaktadırlar.
Aşağıdaki şema incelendiğinde C20 ile C26 arasında bulunan yağlar istenilen etkiyi zararlıya göstermektedir.
Bunun dışındaki alanlarda yağ etki etmeyip bitkiye zarar vermektedir. Yaprak dökmekte, meyvede leke oluşturmakta ve çalılaşma meydana getirmektedir.
Mineral yağlardan parafini olan yağlar, yüksek oranda (%7080) parafin ihtiva eder.
Parafinik yağlar bir çok proseslerden geçtikten sonra yüksek ısılarda (435oF) elde edilirler, diğer metalik yağlar tabiri caiz ise harç kamyonlarında harcın hazırlanması gibi bir işlemle elde edilirler. İlaçlama gününde bağıl nem %90 olduğunda yağ uygulaması yapılmalıdır.

 


BU HABERLE İLGİLİ DİĞER GELİşMELER

Kendinizi Mail listemize ekleyin sitemiz ve sektörle ilgili gelişmelerden sizide haberdar edelim.

 

BÖLÜMLER

>> Kısa kısa


 
ANA SAYFAYA DÖN
 


Copyright©1996-2000 Cine-Tarım A.Ş. Her hakkı saklıdır.
Cine-Tarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.