ARAŞTIRMA
Gölevez
Colocasia esculenta(L.) Schoot,
Kolokas, Taro) Bitkisi
ve Kalın Bağırsak Kanseri Hastalığı İlişkisi
Mevlüt Şen
Ziraat Mühendisi
Yılanyastığıgiller (Araceae) familyasından olup “kolokas” olarak
da bilinir. Yaygın olarak bilinen adı “taro” dur. Dik bir şekilde
çıkan uzun yaprak saplarının üzerindeki geniş yapraklarıyla otsu
yapıda olan gölevez bir yıllık bir bitkidir. Yaprak sapları, toprak
altındaki yumru ve yumrucukların tepesindeki helezonların içinden
çıkmaktadır. Gölevezin yaprakları fil kulağı şeklindedir. Botanik
açısından yumrular “korm” ve yumrucuklar “kormel” olarak bilinir.
Yumrucuklara halk dilinde “fili” adı verilmekte olup bunlardan
çoğaltılmaktadır. Yaprakları devetabanı çiçeğine benzer.
Gölevez, nişastalı bitkiler sınıfından olup yumru gelişimine göre
2 farklı büyük çeşiude sahiptir. Bunlardan birisi C.e.var.antiquorum:
Bir küçük ana yumru ve etrafında birkaç yumrucuklar. İkincisi
ise C.e.var.esculanta: Bir büyük ana yumru ve birkaç yumurucuktan
oluşur. Sürekli yağmurların ve yüksek sıcaklığın hakim olduğu
tropik bölgelerde gölevez dikimden sonra sulama gerektirmeden
kendiliğinden yetişmektedir. Asya'nın güney doğusundan Afrika
kıtasına ve Pasifik adalarına kadar üretimi yayılmıştır. Gölevez;
Asya, Afrika, Orta Amerika ve Pasifik adalarında yaşayan 400-500
milyon insanın temel gıda kaynağıdır.
Türkiye'de ise Akdeniz bölgesinin İçel ilinin Anamur ve Bozyazı
ilçeleri ile Antalya ilinin Alanya ve Gazipaşa ilçelerinin sahil
kesimlerinde patatesten daha çok yetiştirilmektedir. Sıcaklığın
sıfır derecenin altına düşmediği, rakımın düşük olduğu ova kesiminde
ve sulama olanakları uygun arazilerde yetiştirilmektedir. Gölevez
yumrusundan patates gibi suda haşlanarak sebze yemekleri veya
yağda kızartma şeklinde yemekler yapılmaktadır. Gölevez'in işleme
şekli ve yöntemi bilinmediğinden sadece üretildiği yerlerde tüketilmektedir.
Yumrudan suda pişme esnasında bamyadaki gibi musilaj madde salgılanmaktadır.
Bunu önlemek için pişirme esnasında limon sıkılması gerekir. Bu
durumu bilmeyen birisinin pişirdiği gölevez yemeği, yiyenlere
nahoş bir tat verir. Ayrıca gölevez yumrusunun kabuğu soyulduktan
sonra bıçağı takıp kırarak kopartmak (çentmek) gerekir, bu yemeğin
suyunun lezzetli olmasını sağlar.
Tropik ve subtropik ülkelerde gölevez yumrusu; konserve, un, cips,
şehriye ve dondurulmuş gıda olarak değerlendirilmektedir. Gölevez
yumrusundan; mantı, gıdalara katkı için inze toz, nişasta, zamk,
kabuklarından yem ve yapraklarından da sarma yapılmaktadır. Yumru
ve yumrucuklar saçak kökler çıkarır, yumru iç rengi çeşitlere
bağlı olarak sarı, grimsi mor, parlak sarı, mor benekli ve beyaz
olabilir. Gölevez yumrusu sert ve sıkı bir tekstüre sahiptir.
Pişmemiş gölevezin yumru, yumrucuk, sap ve yaprakları kalsiyum
oksalat kristalleri içerdiğinden buruk tattadır, çiğ halde yenilmez.
Pişirerek bu kristalleri eritmek gerekir. Türkiye'de yetiştirilen
yumruların dışı kahverengi içi ise beyazdır. Yaprakları ve sapları
buharla pişirilerek kaynatılıp turşusu yapılan gölevez bitkisinin
değerlendirilmeyen bir kısmı bulunmamaktadır.
İngiltere'de yapılan bir çalışmada 55+2 oC de vakumla kurutulmuş
antiquorum çeşidinin yumru bileşiminde kuru madde % 24.50, ham
protein % 6.75, Nişasta % 62.44, toplam şeker 5 3.02, ham selüloz
% 2.06, ham yağ %0.25, nişasta %49.12, kül % 8.76, kalsiyum 3105
ppm, mağnezyum 2532 ppm ve potasyom 34579 ppm olarak belirlenmiştir.
Bir adet gölevez yumrusunun ağırlığı 2 kg'a kadara ulaşmaktadır.
Nisan ayında dikim yapılıp, 7-8 ay sonra aralık ayında hasat edilmeye
başlanıp hasadı kış boyunca devam etmektedir
Gölevez gübreleme denemesi şartlarında yetiştirildiğinde 7000
kg/da'ın üzerinde yumru elde edilmiştir. Patatesin 2,500 kg/da
yumru ürün verdiği dikkate alınırsa gölevez yetiştirciliği oldukça
karlıdır. Gölevez yetiştiriciliği ile birim alandan yüksek kalori
ve protein üretimi sağlanmaktadır. Türkiye'de taban suyu yüksek
sulak diye tabir edilen arazilerin alanı 483.210 dekar ve ırmak
yatakları 23.250 dekardır. Türkiye'de bu tür arazilerde kültür
bitkisi yetiştirilmektedir. Gölevezin özellikle sevdiği bu sulak
alanlar değerlendirilebilir. Gölevez bitkisi Türkiye'de yerel
tüketimin yanı sıra Kıbrıs ve İngiltere'ye ihraç edilmektedir.
Dünya üzerinde 43 devlette yaygın olarak üretilen gölevezin Dünya
üretimi 5.695.000 ton olup Türkiye üretimi ise 1000 tondur. Üretimin
% 60'ı Afrika'da, 5 32'si Asya'da ve 5 8'i ise Pasifik adalarındadır.
Bu ülkelerde özel kabuk soyma, kurutma, öğütme, dilimleme, parçalama,
presleme ve yıkama makineleri mevcuttur.
Araştırmacı Henderson ve Arkadaşları, Smith ve Arkadaşları, 1982
ve 1985 yıllarında yaptığı araştırmalarda kalınbağırsak kanserinin
Güney Pasifik'in Polinezya nüfusunda Avrupa nüfusundan daha az
olduğunu tespit etmişlerdir. Bu durumun beslenme farklılığından
kaynaklandığına, lifli gıdaların kalınbağırsak kanserine karşı
koruyucu olduğuna ve gıda liflerinin kalınbağırsak kanserine karşı
koruyuculuğunun farklı olduğuna inanılmaktadır. Avrupa gıda bitkileri
çoğunlukla dikotiledon olmasına karşılık Güney Pasifik gıda bitkilerinin
çoğunluğu monokotiledon olup gölevez de monokotiledon olduğunu
belirlediler. Lahana, patates ve gölevez liflerinin kanserojenik
madde oldukça yüksek bulunmuştur. Tüpteki gölevez yumrusu lifinin
konsantrasyonu arttırıldıkça adsorbe olan kanserojen madde miktarı
artmıştır. Güney Pasifik'in monokotiledon bitkileriyle Avrupa'nın
dikotiledon bitkilerinin besin liflerinin kimyasal bileşiminin
ve kanserojen maddeleri adsorpsiyon özelliklerinin farklı olduğu
tespit edilmiştir.
Netice olarak Güney Pasifik'in Polinezya nüfusunda kalınbağırsak
kanseri oranının düşük olmasında gölevezin temel gıda olarak yaygınlığının
etkili olduğu sonucuna varılmıştır.
100 g. Taze gölevez yumrusu 500-600 kj. Civarında enerji vermektedir.
Önemli bir enerji kaynağı olan ve kalınbağırsak kanseri hastalığına
karşı koruyucu olmasından dolayı gölevezin üretim ve tüketimin
yaygınlaşması insan sağlığı ve Türkiye ekonomisi açısından büyük
arz etmektedir.
Kaynaklar:
Agbor-Egbe, t., Rickard,J.E. 1990. Evaluation of the chemical
composition of fresh and stored edible aroids. J.Sci. Food Agric.53:487-495.
Anonymous.1986.FAO Production Yearbook 1985. Food and Agriculture
Organization, Rome.
Anonymous.1991. Annual Report 1990-1991. Central Tuber Crops Research
Institute, Trivananthapuram, Kerala, İndia.
Axtel, B., Adams, L. 1993 Root Crop Processing Intermediate Tec.
Publ. London.
Averre, C.W,1967 Malanga Culture in Dade County: Problems and
Progress Univ. Flor. Sub-Tropical Expt. Sta., Homestead Mimeograph
SUB 67-3.
|
ARAŞTIRMA
>>
Toroslardan
gelen umut KEÇİBOYNUZU
>>
Yağlar
vazgeçilmeyen düşmanlarmı ?
>>
Gölevez

ANA
SAYFAYA DÖN

|