ARAŞTIRMA

Araş.Gör. Lütfiye Ekici
An
k.Üni. Zir. Fak. Gıda Böl.

Prof. Dr. Sedat Velioğlu
Ank.Üni. Zir. Fak. Gıda Böl.



Gilaburu ve Sağlık

Dispacales (Rubiales) takımının Caprifoliaceae (Hanımeli) familyasından olan gilaburu bitkisi (Viburnum opulus), Crampbark, Guelder Rose, European Cranberrybush gibi isimlerle de anılmaktadır. Selçuklular ve Osmanlılar zamanında bu bitkiye, çiçeklenme dönemindeki güzelliğinden etkilenip 'Gül Ebru' ismi verilmiş ve bu isim dilden dile değişime uğrayarak Kayseri yöresinde gileburu, gilebolu, gilaburu, gilaboru; Konya yöresinde giraboğulu; Tunceli ve Karadeniz Bölgesi'nde ise gili gili şekline dönüşmüştür. Gilaburu, hızla büyüyen çok yıllık bir bitkidir ve yüksekliği 1.3 metreden 3.5 metreye kadar çıkabilir. Bitki dikimden 3 yıl sonra ürün vermeye başlamakta ve dip sürgünleri sayesinde 300 yıl kadar yaşayabilmektedir. Açık gri-kahvemsi renkteki kabuğun kalınlığı 3-5 ìm olup üzerinde ufak pullar vardır. Kabuğun iç yüzü sarımsı kahverengidir. 5-10 cm uzunluğundaki koyu yeşil yapraklar dişli ve 3-5 lobludur. Sonbaharda yaprakların rengi kırmızıya dönmektedir. Oldukça gösterişli, 5-10 cm çapındaki geniş salkımlar oluşturan yeşilimsi beyaz çiçekler ilkbaharda açar. Salkımların en dış halkalarındaki çiçekler sterildir. Yaz sonlarında olgunlaşan parlak kırmızı meyvelerinin çapı yaklaşık olarak 8 mm' dir. İnce kabuklu, tek çekirdekli, karın yarığı bulunmayan, küre şeklindeki meyvelerden yaklaşık 30-40 tanesi bir salkımı oluşturmaktadır. İnce ve düz yapıdaki kabuk, meyveye yapışık olarak bulunmaktadır. Meyveye ilişkin bazı özellikler yaklaşık olarak şu şekildedir: Meyve etini muhafaza eden kabuğun kalınlığı 62 , taneye oranı %11 olan pembe renkli, parlak ve pürüzsüz çekirdeklerin ağırlığı 0.050-0.060 g, genişliği 7.15 mm, uzunluğu 9.5 mm, kalınlığı 1.9 mm ve hacmi de 0.042 ml'dir. Olgunlaştıkça sulanan meyveler zayıf, sarkık, şemsiyemsi bir görünüm almaktadır. Gilaburu bitkisinin meyve tutma oranı %15.32, ağaç başına meyve verimi ise 8.4 kg kadardır. Periyo-disite durumu göstermeyen gilaburu bitkisinden her yıl aynı oranda verim alınabilmektedir. Bu meyvelerin meyve suyu verimi yaklaşık olarak %43.5'dir (Anon. 2002a; Anon. 2002b; Anon. 2002c; Anon. 2002d; Anon. 2003a; Anon. 2003c; Baytop 1963, 1984; Cive-lek 1997; Davis 1972; Frohne ve Pfaender, 1987)
Gilaburu daha çok yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı karasal iklimde yetişmeye uygun bir bitki olup Türkistan, Sibirya, Amerika, Avrupa, Kuzey Asya ile Kuzey Afrika'da sınır ve süs bitkisi olarak yetiştirilmek-tedir. Ülkemizde ise başta Kayseri olmak üzere Bursa, Sakarya, Ankara, Tokat, Sivas, Trabzon, Çoruh, Maraş, Kırşehir, İstanbul, İzmit, Erzurum, Samsun illerinde doğal olarak yetişmektedir( Baytop 1963, 1984; Davis 1972 ). Organik maddelerce zengin toprak-lardan hoşlanan gilaburu iyi gelişebilmek için bol miktarda suya, iyi renkli ve kaliteli meyve vermek için de güneşe ihtiyaç duymaktadır. Bitki hasattan 15-20 gün sonra yapraklarını döküp dinlenmeye girmektedir( Demircan 1998).
Gilaburu suyu Orta Anadolu'da yıllardır geleneksel bir içecek olarak tüketilmek-tedir. Sonbahar sonlarında meyveler bıçak ya da makas kullanılarak saplarıyla toplanıp, musluk suyuyla yıkandıktan sonra yaklaşık üç ay boyunca su dolu bir kapta bekletilmekte ve bu süre sonunda meyveler olgunlaşıp, yenilebi-lecek bir tada gelmektedir. Daha sonra meyve suyu elde etmek için meyveler preslenmekte ve tüketimden önce suyla seyreltilip bir miktar şeker ilavesiyle içmeye hazır hale getirilmek-tedir (Soylak ve ark., 2002 ).
Gilaburunun kabuk ve meyveleri farmakolojide geniş bir kullanım alanı bulmaktadır. Kabukların kaynatılmasıyla elde edilen sıvının dahili ve harici kullanım alanları vardır. Hafif astım, epilepsi nöbetleri, yüksek tansiyon, bazı kalp rahatsızlıkları, kramplar, menstrüal sancılar, kabakulak, doğum sonrası sancılar, uyku bozuklukları, romatizma ve bazı sinir rahatsızlıklarında dahili olarak, egzama gibi bazı cilt problemlerinde ise harici olarak kullanılmaktadır. Gilaburu suyunun böbrekte oluşan kum ve taşları eritici özelliği olduğu da bildirilmektedir. Anadolu'da safra ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde de bu bitkiden yararlanılmaktadır. Ancak başlıca kullanım alanları kramplar ile menstrüal sancılardır. Kasın gevşemesini sağlayan bileşenin 'viopu-dial' olduğu düşünülmektedir. Gilaburunun diğer aktif bileşenleri ise hidrokinonlar, arbutin, metilarbutin, skopoletin ve skopolin gibi kumarinler ile tanenlerdir( Anon. 2002b; Anon. 2002c; Baytop 1963, 1984; Demircan 1998 ).

Harward Medicine School'da yapılan ve The New England Journal of Medicine'da yayınlanan çalışmada günde 250 gram gilaburu suyu tüketiminin sağlık üzerine olumlu etkilerinin olduğu belirtilmektedir. Üriner enfek-siyonlar ile kanser tümörlerindeki azalmaların gilaboruda bulunan antioksidan maddelerle olan ilgisi üzerindeki çalışmalar ise halen devam etmektedir ( Anon. 2002e ).
Gilaburu üzerinde yapılan bir çalışmada bitkinin gövdesinde, kabuğunda ve meyvelerinde saptanan bazı bileşikler Tablo 1'de verilmiştir (Anon., 2003b; Bolat ve Özcan, 1995). Tablo 1'de belirtilen bileşiklerin yanı sıra, gilaburu ayrıca vitamin K, viburnin, isovalerianik asit, salisin, salik asit ve reçine de içermektedir. Gilaburuda bulunan valerik asit bitkiye valerian (teskin edici) bir koku vermektedir. Gilaburu meyveleri, ayrıca boya ve mürekkep endüstri-sinde de kullanım alanı bulmaktadır (Anon. 2002b).
Gilaburu meyvesinin bileşimindeki bazı unsurlar kuşburnu ve alıç gibi bazı yabani meyvelerle karşılaştırılmıştır. Buna göre gilaburu, kuşburnu ve alıçta potasyum sırasıyla 2473.80 mg/kg, 4203 mg/kg ve 1139 mg/kg; sodyum ise 402.62 mg/kg, 18 mg/kg ve 23 mg/kg kadardır (Bolat ve Özcan, 1995).
Bir diğer çalışmada ekim ayında Kayseri'nin beş ayrı bölgesinden toplanan gilaburu meyveleri üç ay boyunca olgunlaştırıl-dıktan sonra preslenip süzülerek elde edilen meyve sularında tannik asit ve askorbik asit ile pH, iletkenlik tayinleri yapılmıştır ve değerler Tablo 2'de verilmiştir(Soylak ve ark. 2002). Meyve sularında portakaldan 5-10 kat fazla askorbik asit bulunması dikkat çekicidir.

Çalışmada ise meyvelerin bazı bileşim öğeleri belirlenmiş ve ulaşılan sonuçlar Tablo 3'de verilmiştir(Bolat ve Özcan 1995).
Gilaburu, kuşburnu ve alıçta sırasıyla indirgen şeker %5.83, %15 ve %4.9; ham selüloz ise %19.86, %2.80 ve %2.80 kadardır (Bolat ve Özcan 1995 ).
Gilaburu meyvesinin çekirdek ve pulp artıklarında önemli oranda sterol bulunmaktadır. Gilaburu çekirdeklerinin aspartik asit, treonin, serin, glutamik asit, prolin, glisin, alanin, valin, lösin, izolösin, tirozin, fenilalanin, histidin, lisin ve arjinin olmak üzere toplam 15 farklı aminoasit içerdiği belirlenmiştir ( Karimova et. al 2000 ).
Gilaburuda bulunan galaktoz, arabi-noz ve ramnoz gibi bazı şekerlerin bağışıklık sistemini uyaran bir etkiye sahip oldukları tespit edilmiştir. Bunlar, fagozitik indeks ve peritonal makrofajlarla lizozomal enzimlerin salgılanma-sında etkilidirler. Gilaburudaki asidik polisakka-ritlerin uyarıcı etkilerinin olması için kalsiyum iyonlarına ihtiyaç duyulmaktadır (Ovodova et. al, 2000 ).
Ülkemizin Orta Anadolu Bölgesi'nde çokça yetişen gilaburu sadece yöre halkı tarafından kış aylarında meyve ve meyve suyu olarak tüketilmektedir. Oysa, bol miktarda C vitamini ve antioksidan maddeler içeren gilaburunun gıda endüstrisinde de değerlendiri-lebilecek bir ürün olduğu düşünülmektedir.

 

KAYNAKLAR
1-) Anon. 2002a. www.meridianstitute.com/echerb/files/classics/culbre1/culb-v.html.
2-) Anon.2002b. www.physicianschoicenews.com/encyclopedia/c.html#crampbark
3-) Anon. 2002c. www.herborganic.com/herbguide/cramp_bark.htm.
4-) Anon.2002d. www.ibiblio.org/pub/academic/medicine/alternative-healthcare/herbal-medicine/swsbm/constituents/Viburnum_
opulus.txt.
5-) Anon.2002e. www.sangsters.com/showpamph.php3?pamphid=30.
6-) Anon. 2003a. www.doktordoga.com/default.asp?BookID=7&PageID=250#topss
7-) Anon. 2003b.
www.xix.cx/netclips/drugs/const/Viburnum _opulus.txt
8-) Anon. 2003c. Cey-Taş firma katoloğu. Kocasinan-Kayseri. 4 s.
9-)Baytop, T., 1963. Türkiye'nin Tıbbi ve Zehirli Bitkileri, İ. Ü. Yayınları. No: 1039, Tıp Fak. No: 59, s. 400.
10-)Baytop, T., 1984. Türkiye'de Bitkiler İle Tedavi (Geçmişte ve Bugün) İ. Ü. Yayınları. No: 3255, Eczacılık Fak. No: 40, s. 235.
11-) Bolat, S. ve Özcan M., 1995. Gilaburu (Vibirnum opulus L.) meyvesinin morfolojik, fenolojik ve pomolojik özellikleri ile kimyasal bileşimi. Türkiye II. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, Ç. Ü. Ziraat Fak. Yay. Cilt I, s. 772-775, Adana
12-) Civelek,A.Y., 1997. Bilinen Bir Yöreden Bilinmeyen Bir Bitki Gilaburu. Tarım ve Köy Dergisi No:112, 44-45.
13-) Davis, P.H.,1972. Flora of Turkey and the East Aegean Islands. Edinburg University Press.Vol.4, 544.
14-)Demircan, A., 1998. Geleboru (Viburnum opulus L.)' nun Çelikle Çoğaltılması Üzerinde Araştırmalar, Ankara Ünv. Ziraat Fak. Bahçe Bitkileri Bölümü bitirme tezi. 16s.
15-) Frohne D., und Pfaender H.J., 1987. Giftplanzen. Wissenschaftliche Verlagsgesellschaft GmbH. Stuttgart.s.97-98.
16-)Karimova A.R, Yunusovva S.G., Moslennikov S.I., Galkin E.G., Yunusov T.S., Shereshovets V.V. and Yunusov M.S., 2000. Lipids, Lipophilic Components, and Biologically Active Fractions of Viburnum opulus L. Seeds. Chemistry of Natural
Compounds. 36(6): 560-564.
17-)Ovodova R.G., Golovchenko V.V., Popov S.V., Shaskov A.S., Ovodov Y.S, 2000. The Isolation, Preliminary Structural Studies, and Physiological Activity of Water-Soluble Polysaccharides from the Squeezed Berries of Snowball Tree Viburnum opulus. Bioorganicheskaya Khimiya 26(1): 61-67.
18-) Soylak M., Elci L., Saracoglu S. and Divrikli U., 2002. Chemical Analysis of Fruit Juice of European Cranberrybush (Viburnum opulus) from Kayseri-Turkey. Asian Journal of Chemistry 14(1): 135-138.


BU HABERLE İLGİLİ DİĞER GELİşMELER

Kendinizi Mail listemize ekleyin sitemiz ve sektörle ilgili gelişmelerden sizide haberdar edelim.

 

ARAŞTIRMA

>> Üretim planlaması üstüne

>> Gilaburu ve sağlık



 
ANA SAYFAYA DÖN
 


Copyright©1996-2000 Cine-Tarım A.Ş. Her hakkı saklıdır.
Cine-Tarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.